Avusturya'da iktidar yakında sağcıların mı?
Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Avrusturyalılar bağımsız Alexander Van der Bellen'i mi, yoksa FPÖ'nün adayı Norbert Hofer'i devlet başkanı yapmak istediklerine karar verecek. Avrupa basını, Avusturyalıların çoğunun bir sağ popülisti seçmenin doğuracağı sembolik ve hakiki tehlikelerin farkında olmadığından endişe ediyor.
Sağ popülistler gündelik yaşamda
Norbert Hofer cumhurbaşkanı olursa Avusturya'nın herhangi bir yaptırımdan endişe etmesine gerek yok diyor haftalık gazete Dilema Veche:
“Avusturya'daki seçim, Trump'ın seçilmesinden sonraki popülist çözüm yaklaşımlarının ilk büyük sınavı. Pazar günü yapılacak seçimler, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk aşırı sağcı cumhurbaşkanını seçmesiyle sonuçlanabilir. Avusturya'da cumhurbaşkanının geleneksel olarak daha ziyade sembolik bir görevi olduğu doğru, ancak bu seçimin sembolik karakteri de son derece belirleyici olabilir. ... 1999 yılında Genel Başkan Jörg Haider'in yönetimindeki FPÖ bir orta-sağ koalisyona girmiş, AB üyesi diğer hükümetler ise Viyana'ya diplomatik yaptırımlarla karşılık vermişti. Ancak Avrupa siyaseti son 15 yıl içerisinde epey değişti. Günümüzde Avusturya tehdit altında değil. Hofer gibi aşırı sağcı siyasetçiler artık istisnai vaka değil, siyaset sahnesinin birer parçasına dönüşmüş durumda.”
Hofer'in ılımlı taklidi
FPÖ'nün cumhurbaşkanı adayı Norbert Hofer'in kazanma şansını arttıran unsur, seçimlerden sonraki niyetini açık etmemesi, diyor Dennik N:
“Hofer'in bugüne kadar sergilediği başarının temelinde, kendini ılımlı aday olarak lanse etmesi yatıyor. Bu nedenle birçok seçmen, aslında neye oy verdiklerinin farkında bile değil. Polonya örneği çok şey açıklıyor aslında. Burada da muhalefette geçirdiği sekiz yılın ardından Jarosław Kaczyński seçimi, ılımlı seçmenlerin bir kısmını ikna edebildiği için kazandı. Daha önce ona oy vermeyen bu kesim, Kaczyński'nin değiştiğine inanmıştı. Ancak Kaczyński arka planda kaldı ve normal seçmenin kabul edebileceği Andrzej Duda'yı ön plana çıkardı. Ardından partisinin iktidara gelmesiyle otoriter fikirlerini tek tek gün ışığına çıkarmaya başladı. Aynı durum Hofer için de geçerli olacak ve cumhurbaşkanı seçildikten sonra FPÖ için iktidara giden yolu açacak.”