May, Kuzey İrlandalı Birlikçi'lere güveniyor
Büyük Britanya'da aşırı muhafazakar Demokratik Birlikçi Parti (DUP), başbakanı belirleyecek parti olacak. Theresa May Muhafazakar Partinin azınlık hükümeti kurumasında Birlikçi'lere güveniyor. Bu ittifak ne kadar mantıklı ya da tehlikeli?
Herkes için tehlikeli bir plan
Naftemporiki'ye göre DUP'un tahammül ettiği bir azınlık hükümetinin ömrü uzun olmayacaktır:
“DUP'un vereceği bir desteğe ilişkin tartışmalar daha iki yıl önce başlamış, o günlerde Bloomberg, böyle bir desteğin Kuzey İrlanda bütçesine fazladan 1 milyar Sterlinlik bir yük getireceğini açıklamıştı. Öte yandan bu hamlenin May'e getireceği siyasi yük çok daha ağır olacaktır. Birçok kişi yeni hükümetin ömrünün uzun olmayacağı görüşünde. ... Mevcut koşullar altındaki gelişmeler Büyük Britanya için belirsizlik anlamına geliyorsa, AB ve müzakereler için ne gibi sonuçlar doğuracak acaba? Brüksel, Berlin ve Paris'teki memurlar, bu konuda görüş bildirmek konusunda hem temkinli hem de ketum artık. ... Zira bildikleri bir şey var: May'in kendi kalesine attığı gol yumuşak bir Brexit'in (ya da bazılarının ileri sürdüğü gibi Brexit'in iptalinin) yolunu açmaz da, Brexit anlaşmasız şekilde gerçekleşirse, herkes kaybedecektir.”
DUP'a ödün vermeye gerek yok
DUP, İşçi Partisinin kuracağı bir hükümeti engellemek istiyorsa resmi bir anlaşma olmadan da May hükümetini destekleyecektir. The Guardian'ın öngörüsü:
“Avam Kamarasında mutlak çoğunluğu elde etmek için Theresa May'in Muhafazakarlarına yedi koltuk lazım. Dolayısıyla etkili bir azınklık hükümeti için oldukça avantajlı bir konumdalar. En azından verili koşullarının, İşçi Partisinin sahip olduğundan çok daha iyi olduğu söylenebilir. Azınlık hükümetleri, görev süreleri boyunca başka partilerle sürekli müzakereler yürütmek zorunda kalıyor. Ancak DUP'un, diğer muhalefet partileriyle birlik olup Mufazakarları düşürmeye kalkışmaları gerçek hayatta çok mantıklı görünmüyor. Muhafazakar Partinin böyle bir yenilgisi, Jeremy Corbyn idaresinde bir İşçi Partisi hükümetinin önünü açacaktır. İşçi Partisinin İrlanda ve Kuzey İrlanda'yla ilgili siyasi duruşun, DUP'un tüylerini diken diken ettiği biliniyor.”
May barışı riske atıyor
Londra hükümetinin gelecekte, Kuzey İrlanda'daki DUP ile gevşek de olsa bir ittifaka dayanacak olması, The Independent'a göre büyük bir hata:
“Böyle davranıp dürüst bir aracı olamaz ya da İrlandalı milliyetçilerin ve cumhuriyetçilerin ya da diğer 'birlik' taraftarı partinin güvenini muhafaza edemez. Bu sözleşmeyle Kuzey İrlanda barış süreci, Theresa May'in iktidar sevdasına kurban ediliyor. Bu hamle son derece onursuz ve tehlikeli bir tutum, çünkü bunun sonucunda terör geri dönebilir ve insan canları tehlikeye atılmış olur. Ayrıca Kuzey İrlanda, Büyük Britanya'daki Lancashire ya da Suffolk gibi diğer bölgelerine kıyasla orantısız derecede ilgi ve mali destek görecektir.”
İrlanda için büyük fırsat
The Irish Independent ise, DUP'un Londra'da söz sahibi olmasını büyük bir avantaj olarak değerlendiriyor:
“[İrlanda'nın atanmış başbakanı] Leo Varadkar, her ikisi aynı zamanda turizm bakanlığı yaptıkları üç yıllık dönemde DUP Genel Başkanı Arlene Foster ile çok iyi anlaşıyordu ve Foster'ın Birleşik Krallık için hissettiği tutkunun pekala farkındaydı. Öte yandan Foster'ın 'Kuzey İrlanda'nın mevcut koşullarını ve İrlanda Cumhuriyeti ile ortak tarih ve coğrafyamızı göz önünde bulunduran' bir yumuşak Brexit talebinin ne anlama geldiğini de biliyor. DUP'un Londra hükümetindeki yeni önemi, tüm İrlanda'nın lehine kullanılabilir. İçinde bulunulan durum, güçlü bir birlik oluşturmak ve Londra ve Brüksel'e karşı bir bütün olarak duruş sergilemek için Kuzey ve Güney İrlanda'daki siyasetçilere sunulmuş eşsiz bir fırsat.”