Portekiz'deki orman yangını ve çıkarılacak dersler
Portekiz'in merkezindeki Pedrógão Grande bölgesinde, yıldırım düşmesiyle başladığı sanılan orman yangınındaki ölü sayısı, salı günü 64'e çıktı. Güney Avrupa basınında yer alan köşe yazıları, ne siyaset ne de toplumun önceki yangınlardan ders çıkardığına işaret edip yangın önleme için somut tedbirlerin alınmasını istiyor.
Öngörülemez iklim de hesaba katılmalı
La Vanguardia'ya göre yaşanan yangın felaketi, önleme tedbirlerini tutarlı şekilde gerçekleştirmek için bir uyarı niteliğinde:
“Normal hayatın akışına döner dönmez Portekiz, ülkedeki yüksek orman yangını oranlarını ele almak zorunda kalacak. Nitekim son on yedi yılda toplam 2,2 milyon hektarlık bir ormanlık alan yanarken, yüzölçümü beş kat büyük İspanya'da yanan ormanlık alan 1,9 milyon hektar oldu. ... Bu zor günlerde spontan ve derin bir dayanışmayla Portekiz halkının yanında durmaktayız. Aynı yarımadayı, aynı iklimi ve orman yangınlarının aynı acı geleneğine sahip iki ülkeyiz. Bu hafta sonu Pedrógão'da olanlar, gerek yetkilileri gerekse sokaktaki yurttaşı, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirgemek için somut bir strateji geliştirme sorumluluğunu hatırlatıyor. Sıcak ve kuraklık, soğuk ve yağmur bir bahane olmamalı artık. Doğanın ne yapacağı öngörülemez, ancak engellenemez kaza diye bir şey yoktur.”
Önceliğimiz orman olmalı
Jornal de Notícias, Portekiz'in hangi önlemleri alması gerektiğini açıklıyor:
“Yaşanan olağanüstü insanlık dramı nedeniyle yetkililerden beklenen şey, böylesi trajedileri nihayet önleyecek, inandırıcı ve gerçekçi tedbirlerin hayata geçirilmesi. Artık Portekiz'in bir bütün olarak görülmesinde ısrarcı olmalıyız; yapılması gereken bir başka şey ise, itfaiyecilerin eğitiminin artık temel bir sorun olarak algılanması ve turizm ya da sanayi bölgelerinin sahip olduğu önemin ormanlık alanlara da tanınması. Üniversitelerin, iş işten geçtikten sonra devreye sokulmalarının değil, ellerindeki bilgiyi uygulamaya dökmelerine izin vermenin zamanı çoktan geldi. ... Aksi halde bakımı yapılmayan ormanlık alanlar ve insanların tahliye edildiği kırsal bölgeler gelecekte de yanmaya devam edecektir.”
Tasarruf gerekliliğinin ölümcül sonucu
El Mundo gazetesi, Güney Avrupa'nın tasarruf yükümlülüğüne rağmen yangın tehlikesini göz ardı etmemesi gerektiğini ifade ediyor:
“21. yüzyılda bir AB ülkesinde çıkan bir orman yangında bu kadar kişinin ölmesi inanılır gibi değil. ... Bu olay Portekiz'in şu anda bir yangını kontrol altına almaktan aciz olduğunu gösteriyor. Ne gerekli önlemleri almış Portekiz, ne de bu türden yangınları kontrol altına alacak ve söndürecek uygun birliklere sahip. Bu da bize sadece yangına müdahale edecek birliklerin değil, bunun için gerekli finansal kaynaklarının da yetersiz olduğunu gösteriyor. Ekonomik kriz ve tasarruf yükümlülüğü Portekiz'in yatırımlarını ciddi anlamda azalttı, ama bu nedenle böylesi bir potansiyel tehlike gözden kaçmamalıydı. ... Yaşanan trajedi bütün Güney Avrupa'da yangınla mücadelenin öncelikli olmasını sağlamalı. ”
Portekiz'in terörü yangınlar
Público'ya göre bu orman yangınından gerekli dersler çıkarmanın zamanı geldi de geçiyor:
“En az 50 yıldır uzmanların hep aynı şeyleri söylediğini işitiyoruz. Her sene yangın sebepleri araştırılıyor ve her defasında her şeyin değişeceği söyleniyor. Ancak herhangi bir değişiklik yok! Neden? ... Portekiz'in bu konuda ne yüzü kaldı ne de [mayıs ayı sonunda yayınlanan 2017 Küresel Barış Endeksinde yazdığı üzere] dünyanın en barışçıl üçüncü ülkesi olmasını kutlayacak bir sebebi var. Bir ülke sırf Paris, Londra ya da terörün kapısını çaldığı diğer kentlerden uzakta olduğu için güvenli kabul edilemez. Bizim terörümüz de bu: Bu ülke her sene yangınlarla ölüyor. ... Bu defa unutmamamız gerek. Bu sefer olanları omuz silkerek unutamayız. Hesap verilmesini talep etmeliyiz. ... Bu aynı zamanda, artık siyasi sorumluluklar ve siyasi sonuçlar hakkında konuşmaya başlamamız gerektiği anlamına geliyor.”