Kraliçenin konuşmasına Brexit damga vurdu
Britanya Kraliçesi II. Elizabeth, parlamentoda yaptığı konuşmada, Başbakan May'in muhafazakar hükümetinin programını tanıttı. 27 farklı yasa girişiminin neredeyse üçte biri, Büyük Britanya'nın AB'den çıkışıyla ilgiliydi. Yorumcular kraliçenin konuşmasını Avam Kamarası seçimleri ve yakında yürütülecek Brexit müzakereleri ışığında yorumluyor.
Konuşma, siyasi kaosun işareti
De Volkskrant, kraliçenin açılış konuşmasının odak noktası Brexit olsa da, bunun bile yaşanan siyasi kaosu gölgeleyemediğini yazıyor:
“Londra yönetiminin başında kimin oturduğu sorusuna verilecek yanıt belli: Brexit. Nitekim kraliçenin konuşmasının tek odağı da buydu. Brexit Başbakan May için bir can simidi niteliğinde. May'in iç poltikaya ilişkin tüm planları bir kenara atılmıştı. ... Tüm yasa önerilerinin en az üçte biri, AB'den ayrılma süreciyle ilgili. ... May güçsüz bir izlenim bırakırken, Corbyn elde ettiği etkileyici seçim zaferinin ardından bir dönüşüm yaşamışa benziyor. İşçi Partisinin gündemi ne oranda belirlediği, May'in planlanan tasarruf politikasından sapma kararına bakarak anlaşılabilir.”
Söz artık parlamentoda
New Statesman'e göre Brexit konusunda son sözün milletvekillerinde olması sevindirici:
“Hükümet, Ortak Pazar ve Gümrük Birliğini terk etmek konusunda kararlılığını sürdürüyor. İlgili yasaların bu yılın sonuna kadar kararlaştırılması bekleniyor. Bunlar arasında ticaret yasası ve tüm AB mevzuatını Britanya hukukuna dönüştüren ve büyük iptal yasası olarak adlandırılan yasa bulunuyor. Ancak Avam Kamarasında çoğunluğu elde edemeden May'in bu duruşu sürdürmesi için gerekli gücü yok. ... Başbakan May, önce AB'den çıkış sürecinin başlatılmasına ilişkin yasayı sorunsuzca parlamentodan geçirmiş olsa da yeni Avam Kamarası seçimleri yaptırdı. Gerekçesi de, müzakereler öncesi daha güçlü olması gerektiğiydi. Seçmen de kendisine bu hakkı tanımadığı için şimdi parlamento durumdan vazife çıkaracak.”