Bankalar Birliği gereksiz mi?
İtalyan hükümeti iki batık yerel bankayı kurtarmak için 17 milyar avro harcayacak. Böylece bankaların batması engellenecek ve küçük yatırımcılar korunmuş olacak. Alacaklılar da ödemelere katkı sağlayacağı için, Avrupa Komisyonu çözüme yeşil ışık yaktı. Bankaların buna rağmen sadece milyarları bulan vergi gelirleriyle kurtarılabileceği gerçeği, köşe yazarlarınca AB Bankalar Birliği'nin varlık nedenini sorgulamak için yeterli bir neden.
Bankalar Birliği'ni feshetmenin yolları
Der Standard gazetesi analizinde, İtalya'nın kurtarma operasyonu AB Bankalar Birliği'ni maskaraya çevirdi, diyor:
“Avrupa Birliği vatandaşlarına kamu kaynaklarının verimsiz çalışan kredi kurumlarına akmayacağı garantisini verdiği için, şu andaki yardım girişimleri ağzımızda kötü bir tat bırakıyor. Yardım mekanizması zaten işler durumda: Önce hissedarlar ve alacaklılar ... kesenin ağzını açacak ve hisselerinin değer kaybını vergiden düşecek, taleplerinden kısmen vazgeçecekler. Bunlar yetmezse bankaların finanse ettiği fonlar devreye girecek. Ulus devletler, Avrupa Komisyonu ve denetim mekanizmaları yeni düzenlemelerin bu vakada devreye sokulmayacağı ile ilgili argümanlar buluyor. Bu noktada atılacak en ahlaki adım, en kısa zamanda bütün mekanizmanın devre dışı bırakılmasıdır.”
Brüksel düzenlemeleri gözden geçirmeli
Ekonomist Francesco Giavazzi, Corriere della Sera gazetesindeki yazısında, banka kurtarma operasyonu için İtalya'yı suçlamak anlamsız, diyor:
“Hükümet İtalya'nın üzerinde yıllardır dolaşan kara bulutları altı ay gibi kısa bir sürede dağıtmayı başardı. ... Üstelik AB düzenlemeleri de pek faydalı olmadı. Buradan anlıyoruz ki, bu düzenlemelerin kısmen değiştirilmesi, iyileştirilmesi gerekiyor. ... Dünkü (beş milyar avro tutarındaki) devlet desteğine Monte dei Paschi bankasını kurtarmak için gerekli olan beş milyar avroyu da ekleyelim. Almanya'nın bankalarını istikrara kavuşturmak için harcadığı 140 milyar avro ile kıyasladığımızda bu miktar devede kulak kalır. Ama Almanya bizden daha akıllıca davrandı ve AB düzenlemeleri henüz vergi paralarıyla kurtarma operasyonlarına izin verirken bu işi halletti, kimsenin de itirazı olmadı.”
Banka kurtarma operasyonu geç kaldı
La Republica gazetesine göre, bankaları kurtarmaktan başka çaresi olmaması, İtalyan hükümetinin kendi suçu:
“Hem şimdiki, hem bundan önceki hükümet banka krizinin boyutlarını kabul etmek istemedi. 2016'da kriz başladığında banka kurtarma fonu Atlante, bankalardan, banka vakıflarından ve sigorta şirketlerinden dört milyar avro topladı. Bu parayla geri dönmeyen krediler satın alınacaktı, ama bunun yerine iki bankaya da taze sermaye pompalandı ve başarısız olundu. Aslında daha çok devlet yardımına ihtiyaç vardı, ama bunun için de AB'nin sınırlarını zorlamak gerekiyordu. ... Üstelik anayasa referandumu kapıdaydı ve böyle bir anda bankalara devlet yardımı yapmak hükümet için iyi bir imaj yaratmazdı. ... İtalya'nın yapabileceği tek şey kaldı şimdi: Kırılan parçaları toplamak ve yapıştırmak.”
Bankalar Birliği'nin kuralları değişmeli
De Tijd gazetesi, İtalyan devletinin yardımını Bankalar Birliği'nin kurallarına aykırı buluyor:
“İtalyan hükümeti bu şekilde siyasi ve finansal bir krizi önlemeye çalışıyor. Ama söz konusu olan, yüklü bir devlet finansmanı. Avrupa Bankalar Birliği'nin kurallarının pratikte sınandığı bir anda, bunun kolay olmayacağı aşikar. Avrupa'nın sorunlu bankalar için geliştirdiği senaryo her durumda işe yaramıyor. ... Çünkü İtalyan devleti yine para musluklarını açmak zorunda kalacak. Şimdi bekleyip finans piyasasının tepkisini ve devlet faizlerinin nasıl etkileneceğini görmek lazım. Olan biten Avrupa Bankalar Birliği ile ilgili uzlaşma konularının ve sorunlu bankalarla ilgili düzenlemelerin ciddi olarak gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.”