Kuzey Kore yaptırımlarının etkisi olur mu?
Kuzey Kore ek yaptırımlarla nükleer programından vazgeçirilmeye çalışılıyor. BM Güvenlik Konseyi geçtiğimiz hafta sonu oybirliğiyle bu yönde ilk adımı attı. Ancak pek çok köşe yazarı yaptırımların yetersiz kalacağını düşünüyor.
ABD sorunun kaynağını görmezden geliyor
Global Times'a göre, alınacak her mantıklı önlem sırasında, Kuzey Kore'nin güvenlik endişelerine anlayış gösterilmesi de gerekiyor:
“ABD, Pyongyang'ı nükleer program yapmaya iten nedenleri dikkate almıyor. ... Anlaşılan ABD'yi, Pyongyang'ın güvenlik endişelerine kulak verilmeden yapılacak yaptırımların bu nükleer açmazı çözmeyeceğine ikna etmek zor olacak. ... ABD Çin'e sunduğu 'dual suspension' [Kuzey Kore'nin nükleer denemelerine, ABD ile Güney Kore'nin ortak askeri tatbikatlarına son verimesi] ve 'dual track' [hem nükleer programların sonu hem diyalog] önerilerinin neye mal olacağını iyi düşünmeli.”
Yine her şey lafta mı kalacak?
Financial Times gazetesi, Kuzey Kore yönetiminin ancak yaptırımların acı sonuçlarını hissettiğinde müzakere masasına oturacağından emin:
“Her şey Kuzey Kore'nin komşusu ve hamisi Çin'in en sert ekonomik yaptırımları uygulamasına ve Rusya'nın da BM yaptırımlarını uygulamaya hazır olmasına bağlı. Şimdiye kadarki yaptırımlarda Çin ve Rusya'nın söyleyikleri yine lafta kaldı. Hatta ABD'nin kimi müttefikleri bile uygulamada gevşek davrandı. ... Kuzey Kore'yle ilişkilerde en iyi yol diye bir şey yok. Ama Kim'i müzakere masasına geri oturtacak yaptırımlar, kalan seçenekler arasında kötünün iyisi.”
Uzun vadeli stratejinin eksikliği
Helsingin Sanomat gazetesi yaptırımların Kuzey Kore'nin yola gelmesine yetmeyeceğinden endişeli:
“Kuzey Kore'yi girdiği ölümcül yoldan geri çevirmek için başka hangi adımların atılabileceği konusu belirsizliğini koruyor. ... Kuzey Kore'nin nükleer silahları, Çin ve Rusya için gerçek bir sorun, ancak bir başka sorun da Kuzey Kore'nin Batı dünyasının etki alanına girmesi. Kuzey ile Güney Kore'nin yeniden birleşmesi, devasa bir ekonomik ve insani baskı anlamına gelecektir. ... Bundan sonra atılması gereken adımlar planlanmadığı için de, Kuzey Kore bugün tehditlerine devam edebiliyor.”
Uzlaşmaya fazla önem atfetmemeli
Neue Zürcher Zeitung, Çin'in Kuzey Kore politikasının yakın zamanda Rusya tarafından desteklediğine ve iki ülkenin sadece Kuzey Kore'yi değil, Amerika'yı da provakasyonlar konusunda uyardığına işaret ediyor:
“Sanki tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş gibi bir durum var. Rusya ile Çin'in, Amerika'nın daha sert yaptırımlarını destekliyor olmasını hak ettiğinden fazla önemsememek gerek. Bu yaptırımların hayata geçirilmesinin Çin için de, Rusya için de olumsuz sonuçları olacaktır. Üstelik rejimin çökmesi bile gerekli değil, mültecilerin neden olacağı bir kıtlık dahi komşu Çin için can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Çin ile Moskova'nın elleri kolları bağlı şekilde Kim'i [Jong Un] izledikleri suçlamasından kurtaran şey ise New York'tan [BM] çıkan uzlaşma oldu.”
Kuzey Kore köşeye sıkıştı
Adevarul gazetesi Pyongyang yönetiminin giderek yalnızlaştığını ifade ediyor:
“Kuzey Kore'nin geleneksel müttefikleri Rusya ve Çin çabucak çark etti. ... Durumun ciddiyetini anlayan bu iki ülkenin Kore yarımadasındaki dev sorunda taraf olmaya hiç niyetleri yok. Rusya'nın zaten Avrupa ve Amerikan yaptırımlarının neden olduğu, son derece karmaşık sorunlarla başı dertte. Çin ise yeni İpek Yolu gibi dev bir projeye başlamış durumda. ... Çin, kendi ipini çeken paranoyak bir diktatör aşkına bu projeyi tehlikeye atmayacaktır. ”
BM'in niyeti ABD'li şahinleri sakinleştirmek
BM Güvenlik Konseyi'ndeki uzlaşmanın nedeni, ABD'nin askeri saldırı olasılığı karşısında duyulan endişe, diyor Sme:
“Ekonomik yaptırımlar Kuzey Kore rejimini nükleer programından vazgeçirmeyecektir. Güvenlik Konseyi'nin Çin ve Rusya da dahil olmak üzere oybirliğiyle aldığı karardan anlaşılan, büyük devletlerin, Trump'ın Kuzey Kore'ye karşı önleyici saldırının eşiğinde durduğunu kavramış olduğu. Böylesi bir saldırı milyonlarca insanın hayatını tehlikeye atacaktır. ... Geri planda kalan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın hükümette ağırlığı yok. ... Asıl güç savunma Bakanı Mattis ve Güvenlik Danışmanı McMaster'in elinde, ki bu iki kişi için Kuzey Kore'ye saldırmak 'reel bir olasılık'.”
Sonunda BM geri adım atacak
Frankfurter Rundschau'ya göre, yaptırımlar Kuzey Kore'nin gelirlerini üçte bir oranında düşürecek, ancak bu durum rejime geri adım attırmaya yetmeyecek:
“Pyongyang, BM'in uyguladığı bütün cezalara katlandı. Kuzey Kore rejimi, yaptırım dalgalarının ardından uluslararası toplumun yumuşayacağından emin olabilir. Çünkü ülkenin gelirinin düşmesi, gıda ürünlerinde kıtlığa yol açıyor ve insani yardım zorunlu hale geliyor. Yani pek çok şey, olayların tırmanmasını önüne geçecek tek çözümün karar verici aktörlerin müzakere masasına oturması olduğuna işaret ediyor. Ama bunun olması da zaman alacaktır.”
Soğuk Savaş atmosferi
Haber portalı To Vima küresel barış için endişeli:
“Kuzey Kore'nin kıtalararası füzeleri daha geçen hafta ABD'nin batı sahillerini tehdit etti ve buna tepki olarak Amerikan bombardıman uçakları Kuzey Kore üzerinden uçuş yaptı. Aynı anda Rus donanması ve Çin ordusu etkileyici tatbikatlarla gövde gösterisi yapıyordu. Bunu ABD Kongresi'nin -Belarus'ta bir dizi askeri tatbikat planlayan ve Baltık ülkeleri ve NATO'dan korkunç tepki alan- Rusya'ya uygulayacağı yeni yaptırımlar ile ilgili kararı takip etti. Böylece Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla gömdüğümüz Soğuk Savaş rüzgarları bu yaz yeniden esmeye başladı. Trump gibi kelimelerle tarif edilemeyecek birinin Batı dünyasının lideri olduğu günlerde bu durum özellikle daha tehlikeli.”