Ukrayna Maidan'dan sonra değişti mi?
AB ile Ukrayna arasındaki ortaklık anlaşması 1 Eylül'de yürürlüğe girdi. Janukoviç'in 2013 güzünde ortaklık belgesini imzalamaması Maidan gösterilerine ve bu otokrat idarecinin devrilmesine yol açmıştı. Köşe yazarları Ukrayna toplumunun bu tarihten itibaren iyiye gittiği konusunda hemfikir değil.
Goodbye Lenin!
Siyasetbilimci Vytautas Keršanskas, Litvanya devlet televizyonu Lrt'ye yaptığı açıklamada, Ukraynalıların zihniyetinin son üç buçuk yılda değişmesinden memnun olduğunu söylüyor:
“Kültürel ve fikri anlamda Sovyet mirasından uzaklaşmayı ve milliyetçi-Ukraynacı ve Batı Avrupacı alanlara doğru bir yönelişi gözlemliyoruz. Ruslar için en önemli tarihi figür hala Stalin'ken, Ukraynalılar Sovyetler'den arınma yolunu tercih etti. ... Ukraynalıların dörte biri hala Lenin'i olumlarken, geriye kalanlar, 'Elveda Vladimir İlyiç' diyor. Karmaşık toplumsal ve ekonomik koşullardan ve yolsuzluğun hala hüküm sürdüğü hükümetin ağır aksak dönüşümünden bağımsız olarak Ukrayna'yı doğru rotaya sokacak en önemli dönüşüm budur.”
Yolsuzluk ve özgürlük gaspı devam ediyor
Ukraynalı siyasetbilimci Mikhail Minakov, Le Monde'ta yayınlanan yazısında, Yanukoviç'in devrilmesinden üç buçuk yıl sonra Ukrayna'da değişen bir şey olmadığını öne sürüyor:
“Siyasi ve sosyo-ekonomik sistem, görünen o ki hala hayatta. 'Onur devrimi' utanmaz bir yolsuzluk dalgasına, radikal bir milliyetçiliğe ve özgürlüklerin ortadan kalkmasına yol açtı. ... Bu durumun açık ara kazananı Cumhurbaşkanı Poroşenko'nun aşireti oldu. Poroşenko 2016'da yakınlarını yüksek mevkilere getirerek gücüne güç katmıştı. Buna bağlı olarak şu anda yasama, yürütme ve yargı tek bir aşiretin elinde. Sivil toplumdaki eleştirel seslerse yeni bir otokratın kurbanı olmuş durumda. Bugün Ukrayna'da cumhurbaşkanı ve yakın çevresi, yeni nesil muhaliflerin peşinde.”