Brexit: Londra "anlaşmasızlıkla" tehdit edebilir mi?
Büyük Britanya Başbakanı Theresa May, Brexit müzakerelerinin durması nedeniyle Avam Kamarasını, gerektiğinde ülkeyi bir anlaşma olmaksızın AB'den çıkarmak üzere 250 milyon Sterlin ayırdığı konusunda bilgilendirdi. Yorumcular böyle bir senaryonun hangi tehlikeleri barındırdığını ele alıyor.
AB, Britanya'nın blöfünü görüyor
Londra'nın savurduğu tehditlerin ne karşılığı var ne de etkileri. The Indepentdent kaygılı:
“Denetimsiz, sert bir Brexit'in, Britanya ekonomisi için mutlak bir felaket olmayacağını kanıtlayan tek bir inandırıcı araştırma yok. Böyle bir çıkışın sonuçları, biz Britanyalılar için AB'ye göre çok daha ağır olacaktır. ... Başka devletlerin, böylesine dökülmeye başlamış bir ülkeyle yeni ticaret anlaşamaları imzalamak için sıraya gireceğini düşünmek gerçekçi bir beklenti değil. Soğuk Savaş döneminde nükleer silahların varlığının sağladığı bir 'karşılıklı garantili imha' söz konusuydu. Brexit için aynı durum geçerli değil, AB müzakerecilerini böyle etkilemek mümkün olmayacaktır. Bu anlamda 'anlaşmazlık' füzelerinin çoğunun hedefinde Britanya var. AB de bunun pekala farkında.”
Kendinize gelin artık!
De Volkskrant'a göre her iki tarafın da aklını başına toplaması ve müzakereleri çıkmaz sokaktan çıkarmaya çaba göstermesi gerekiyor:
“Zaman baskısı nedeniyle AB liderlerinin, bu ataleti kırmak için [müzakereci] Barnier'in görev süresini uzatacağını umuyoruz. Bunun için Britanyalıların kendi evlerinde düzeni sağlamaları gerekiyor. Başbakan May'in kabinesi öyle bir yapıda ki, AB neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyor, Londra'nın aslında ne istediğini de. May daha yumuşak bir Brexit isterken, en iyi sonucun anlaşma yapılmaması olduğuna inanan radikal Brexit taraftarlarınca taşlanıyor. ... Buradaki bir diğer büyük tehlike, [Dış İşleri Bakanı] Boris Johnson gibi milliyetçi romantiklerin, AB'den çıktıktan sonra Büyük Britanya'nın Harikalar Diyarı'na dönüşeceğine ilişkin masallar yaymayı sürdürmesi.”