AB, gönülleri neden fethedemedi?
Giderek yaygınlaşan AB karşıtlığının hızını kesmek amacıyla Birlik kendini yenilemek ve yurttaşlarının Avrupa hayranlığını yeniden canlandırmak istiyor. Ama bunun hangi yola yapılacağı konusunda fikir birliği yok. Basın, AB'nin gönülleri nasıl yeniden fethedeceğini ve yurttaşların Avrupa projesinin faydalarını gerçekten görüp görmediklerini sorguluyor.
Demokrasiyi kurtaracak yöntem: Kura çekmek
Gazeteci Juri Boschytsch Fokus dergisindeki yazısında, siyasetteki bezginliğin önünde geçebilmek için Belçikalı Davis Van Reybrouck'un izinden gitmeli, diyor. Van Reybrouck parlamenterlerin kurayla belirlenmesinden yana:
“Başlangıçta seçme ve seçilme hakkı da herkese tuhaf gelmişti. Öfkeli sesler, cahil halk siyasi sürece nasıl katılabilir, diyordu. Bugün bunun mümkün olduğunu biliyoruz, ama şimdi de başka bir şeye şaşırıyoruz: Halkın siyasi temsilcileri kurayla seçilsin mi? Evetse, neden seçilsin? Cevap: Sadece Almanya'nın değil, bütün Batı demokrasisinin bugün içinde bulunduğu krizi atlatmak için.”
Çeklerin mantıksız AB kuşkuculuğu
Eurobarometer'in son araştırması, Çek halkının yüzde 36'sının AB'ye olumsuz baktığını gösteriyor. Avrupa'daki en yüksek oran bu. Eski Cumhurbaşkanı ve insan hakları savunucusu Vaclav Havel'in baş danışmanı Jiří Pehe, Pravo'da sonuçların nedenlerini yorumluyor:
“Bu sonucun nedenlerini ulusal kimlik algımızda ve siyasi elitin trajik güçsüzlüğünde aramak lazım. ... Ekonomik yapısı gereği AB'ye muhtaç olan bir ülkede Avrupa'yla entegrasyonumuzu aktif olarak destekleyecek bir siyasi parti yok. Seçimlerde başarılı olan Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi'nin (ANO) Avrupa politikası da bir muamma. Cumhurbaşkanı Zeman Avrupa yanlısı olduğunu söylüyor gerçi, ama selefi Klaus gibi 'beceriksiz' AB'ye kazık atmak için hiçbir fırsatı da kaçırmıyor. Bu tehlikeli oyun bir bumeranga dönüşebilir.”