FPÖ ne kadar radikal sağcı?
Bir gazete haberine göre FPÖ'lü siyasetçi Udo Landbauer partinin gençlik örgütünde Nazileri öven şarkılar söyledi. Yakında yapılacak eyalet seçimlerinin liste başı adayı Landbauer, ithamları ve istifa çağrılarını reddediyor. FPÖ'lü çoğu siyasetçinin Nazi ideolojisiyle aralarına mesafe koyamadığını söyleyen köşe yazarları, Başbakan Kurz'un tepki verme sorumluluğuna işaret ediyor.
Önyargılar doğrulandığında...
Die Presse'ye göre, Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) aşırı sağcılarla arasına sınır koymayı hala başaramıyor:
“Parti yönetimi İsrail'le yakınlaşmaya zorlandı. ... Ama alt katmanlardaki parti yandaşlarının bunu gerçekten anlayabildikleri kuşkulu. [Parti genel başkanı] Heinz-Christian Strache, normal ve kabul edilebilir bir parti olmak için ne kadar uğraşırsa uğraşsın, eskiden olduğu gibi şimdi de ışıltılı yüzeyi biraz kazıdığınızda altından zaman zaman kötü, Nazi esintileri taşıyan kahverengi kısımlar çıkıyor ortaya. Tabii bu, herkesin Nasyonal Sosyalizm diktatörlüğünü yeniden kurmak isteyen 30'lu yılların ideolojisini benimsemiş birer Nazi olduğu anlamına gelmez. Ama çoğunun gerekli duyarlılığı gösterip bu ideolojiyle arasında mesafe koyamadığını, tiksinti yaşamadıklarını görüyoruz.”
Konu ceza hukukuyla kısıtlı değil
Başbakan Sebastian Kurz da sorumlu, diyor Neue Zürcher Zeitung:
“Kurz, genel kanının aksine, 2000'de [eski başbakan] Wolfgang Schüssel'in Jörg Haider'in parti dışından aldığı fotojenik yüzlerden çok daha sağlam ideologları kabinesine kattı. FPÖ'nün koalisyon sözleşmesinde Avrupa yanlısı bir tutum sergileyeceği ve Nasyonal Sosyalizm kurbanlarının çocuklarına çifte vatandaşlık verilmesini kabul ettiği yazmakla beraber, Kurz bu hafta bir Alman kanalında FPÖ skandalları konusunda 'kırmızı çizgisinin' ne olduğu sorusuna, yargıya gitmek, dedi. Bu zaten beklenen bir şey. Ama faşizm karşıtlığının bir kimlik haline geldiği, hatta anayasaya girdiği, geçmişi kötü bir ülkenin başbakanı için bu yeterli değil. Neyin kabul edilebilir olduğuna siyaset tarafından karar verilmeli.”