Dünya Kupası'nda Hırvatistan mutluluk sarhoşu
Belçika, İngiltere, Fransa ve Hırvatistan'la beraber dört Avrupa takımı Dünya Kupası yarı finaline kaldı. Yorumcular bu duruma şaşırmamış görünüyor. Asıl şaşırtıcı olan, çeyrek finalde Rusya'yı eleyip, 20 yıl önce dünya üçüncülüğünü yakalayarak memleketlerinde efsane ilan edilen 1998 takımıyla aynı yolda ilerleyen Hırvat takımının başarısı.
İstatistikler ne derse desin: Davut Calut'a karşı
Hırvatistan'ın 20 yıllık bir aradan sonra yeniden Dünya Kupası yarı finaline çıkmış olması, istatistiki bir mucizeye tekabül ediyor:
“Bir madalya daha kazanma şansımız var; ki son 64 yıldır Hırvatistan kada küçük hiçbir ülkenin başaramadığı bir şey bu! Hırvatistan, Messi, Ronaldo ve Neymar gibi efsaneleri aşabilecek Luka Modrić tarafından simgelenen gerçek bir Davut figürü. Kupayı alacak olursak, İngiltere ve İspanya'nın önünde, dünyanın tüm zamanların en başarılı yedinci ulusu olacağız. Önümüzdeki iki maçta, bizden 3 ila 15 kat fazla lisanslı futbolcusu olan Fransa, İngiltere ve Belçika'dan farklı olarak kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Kazanacaklarımızsa bir o kadar fazla.”
Hırvatların tüm derdinin devası yarı final
Hırvatistan'da gerek halk gerekse futbol milli takımı, daha içten bir ilişkinin hasretini çekiyordu, diyor Jutarnji list:
“Cumartesi günü pazara bağlanır ve halk bir türlü evlerine dönmek bilmezken, bu umutsuz Hırvat halkının nasıl da Hırvatistan milli takımına hasret kaldığını, koskoca bir ulusun bu birlik ve beraberlik duygusuna aç olduğunu görebiliyorsunuz. Tıpkı takımın da uzun süre bir halkının olmaması gibi. Derinlerde bir yerlerde, tüm sorun ve kavgaların altında [Hırvat futbolu başka sorunların yanı sıra yolsuzluk iddialarıyla da çalkalandı] aslında gerçek sevgi gizli. ... Hırvatistan önümüzdeki hafta bir doruk noktası yaşayacak, çünkü [turnuva] nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, daha şimdiden bir zafer bu. Mutluluğun bu haz patlaması, daha iyi bir geleceğe dair coşkun bir imge aslında pırıl pırıl, mavi bir hap gibi. Her ne kadar, etkisi ancak bir ay süren bir plasebo ilaç olsa da.”
Yine döndük Avrupa Kupası'na
Çekya'da devlet radyo kurumu Český rozhlas, yarı finale sadece Avrupalı takımların kalmış olmasını takdire şayan buluyor:
“Ne Brezilya, ne Uruguay ne de Arjantin favoriler arasında gösterilmelerine rağmen madalya için sahaya çıkamayacak. Avrupa üst üste dördüncü kez Dünya Kupası'nda üstünlük kuruyor. Üstelik makas giderek açılıyor. En karlı rekabetler, en iyi oyuncular, en fazla para, en çok izleyici ilgisi, büyük bir gelenek ve en iyi antrenörlerin faaliyet gösterdiği sofistike altyapı hep Avrupa'da. Gruplardan çıkabilen tek bir Afrika takımı olmadı. Çin bu alan da büyük çaba gösterse de Rusya'daki kupaya katılamadı. Dünya Kupası yakın zamanda da Avrupalıların turnuvası olmayı sürdürecek, araya da renk katsın diye bir Güney Amerika takımı eklenecek.”