Londra Brexit ile nasıl başetmek istiyor
Britanya hükümeti Brexit planını ilan etti. Planın merkezinde, mallar ve tarım ürünleri için AB ile serbest ticaret bölgesi yer alıyor. Hizmetler içinse özel düzenlemeler geçerli olacak. Londra AB'den gelen göçü sınırlamak istiyor. Yerinde bir ödün mü, yoksa Londra 'seçmece' mi yapıyor?
Olabilecek uzlaşmaların en iyisi
May'in sunduğu belge, şimdiye kadarki en iyi Brexit önerisi, diyor The Times övgüyle:
“Şimdiye kadar önerilenler arasındaki en az zararlı seçenek bu. Hem Brexit oylamasıyla uyumlu hem de ekonomi ve ticaret alanında oluşacak zararlı etkileri en aza indirgiyor. ... 'Anlaşmaya varamamak' ile 'Brexit iptali' arasındaki yolu bulmayı deneyen bir teşebbüs. Bu iki alternatif de gerek ekonomi için gerekse halkın Büyük Britanya'nın siyasal kültürüne duyduğu güven açısından felakete benzer sonuçlar doğururdu. ... Referandumun sonucunu, uygulamanın teknik olarak çok zor olması ve seçeneklerin birbirine uymaması gerekçeleriyle yok saymak, parlamento ile halk arasındaki anayasal mutabakatı zayıflatacaktır. Bu nedenle, tüm partiler başbakanın arkasında birleşmelidir.”
AB bunu kabul etmemeli
İngilizlerin teklif ettiği şey AB için kabul edilemez, diyor Handelsblatt:
“Büyük Britanya sadece işine geleni kabul etmek istiyor. AB ile mallar için serbest ticaret bölgesi, Britanya'daki sanayi üretiminin muhafaza edilebilmesini sağlayacak. Finans hizmetlerinin AB pazarına girişinin kolaylaştırılması ise [finans piyasası] London City'nin çıkarlarını gözetecek. Ama Ortak Pazar pastasının kalan kısımları, Britanyalıların pek hoşuna gitmiyor artık. ... Londra hükümeti bir taraftan hak iddia ederken diğer taraftan yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddediyor. AB böyle bir hakkı kendi üyelerine bile tanımazken, üçüncü ülkelere hiç tanımaz. Eğer Büyük Britanya için, diğerlerine tanınmayan bir istisna yapılırsa, o zaman tüm AB kuralları inandırıcılığını yitirir. Kendini koruma içgüdüsü AB'nin bunu kabul etmesini önleyecektir.”