ABD'ye yeni bir McCain lazım
ABD'nin çıkmaza girmiş siyasi durumu nedeniyle günümüzde McCain gibi siyasetçilere her zamankinden çok ihtiyaç var, diyor Dagens Nyheter:
“Demokratlar sola, Cumhuriyetçiler ise sağa kayarken merkezdeki temas noktaları azaldı. Her ödünün ihanet olarak değerlendirildiği yerden akıllıca bir şey beklenemez. ... McCain [Trump'a karşı çıkmaya] cesaret edebilen az sayıda siyasiden biriydi ve Trump ona Twitter üzerinden saldırmıştı. Barack Obama ve George W. Bush cenazde törenine davetli ama mevcut başkan çağrılmadı. Bir yurtsever olan McCain, ABD'nin dünyanın özgürlüğünde önemli bir rol üstlendiğinden emindi. Milliyetçi Trump ise müttefiklerinin üzerine tükürüyor ve Putin'in önünde diz çöküyor. ... McCain'e bir varis lazım.”
Kahramana yakışmadı
NRC Handelsblad ise ABD'li müteveffa senatöre düzülen övgüleri abartılı buluyor:
“Askerlik hizmetinden köşe bucak kaçmış, Beyaz Saray'daki takoz ne derse desin [McCain] bir savaş kahramanıydı. Evet, son derece ilginç, insanları gücendirmekten çekinmeyen ve zamanla nüfuz sahibi olmuş bir siyasetçiydi. Ancak ölümünün ardından onu bir süper-siyasetçi haline getirmek, onu ilkelerine bağlı kalan ve Trump'a karşı çıkmaya cesaret eden yegane Cumhuriyetçi olarak kutlamak, abartılı olacaktır. ... Ne de olsa McCain'in, özellikle de McCain'in Trump'ı ve bizzat üyesi olduğu ilkesiz Cumhuriyetçi Parti'yi eleştirmek için gücünü daha etkin kullanmaması düş kırıklığı yaratmıştı. ... McCain Trump'ın ve Cumhuriyetçilerin hayatını çok daha zorlaştırabilirdi ve zorlaştırmalıydı.”
Atlantik ötesi ilişkiler zarar görebilir
McCain'in vefatı büyük bir kayıp, diyen Lietuvos žinios, ABD'de yaklaşan seçimleri kaygıyla izliyor:
“Donald Trump Atlantik ötesi ilişkileri ve NATO'yu kurtardığını anlatmayı pek sevse de onu bunu yapmaya zorlayan Senato ve Kongre'den hiç söz etmiyor. Bu politikanın öncülerinden biri de McCain'di. ... Trump ve destekçilerinin Atlantik ötesi ilişkileri nasıl değerlendirdiklerini, Senato ve Kongre'deki sandalyelerin üçte birinin yeniden seçileceği 6 Kasımdaki ara seçimlerden sonra göreceğiz. Bu yeni Senato'da Atlantik ötesi ilişkilerin geliştirilmesini isteyen bir McCain olmayacak artık. Ülkemizin güvenliğiyle ilgili önemli bir figürün eksikliğinin hissedileceği ve bizim de bunun sonuçlarına maruz kalacağımız daha şimdiden belli oluyor.”
Dünyaya böyle siyasetçi lazım
De Telegraaf, McCain'in sadakati ve dik duruşu nedeniyle övüyor:
“McCain öncelikle konformist olmaması ve dik kafalılığıyla tanınan biriydi. Buna rağmen hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar'dan saygı görmesini biliyordu. Bunun tek nedeni uzun görev süresi değil, aynı zamanda askeri geçmişiydi. ... McCain elbette bir aziz değildi ama dik duruşu sayesinde halkın sevdiği ünlü biri olmayı başardı. Siyasette hataları vardı elbette ama özünde gerçek bir halk temsilcisiydi ve herkesin kendi çıkarının peşinden koştuğu, güç oyunlarından geçilmeyen bir dünyada halka sadık kaldı ve ona hizmet etti. Özgünlüğü sayesinde, vefatının ardından bile diğer siyasetçilere örnek olmayı sürdürüyor. Dünyanın daha çok McCain'lere ihtiyacı var.”
Trump'ı mümkün kılan McCain'di
The Independent, Alt-Right [Alternatif Sağ] hareketinin yükselişinin, dolayısıyla Donald Trump'ın başkanlığının yolunu John McCain'in açtığını hatırlatıyor:
“McCain, [aşırı sağ Çay Partisi Hareketi temsilcisi] Sarah Palin'i başkan yardımcılığına aday göstererek kibirli ve inatçı bir cehaletin seçimlerde başarının anahtarı olarak görülmesinin önünü açtı. ... McCain, cahil ve umursamaz bir aşırı sağın sancaktarlığını yapan Palin'i siyaset dünyasına soktu. Böylece Çay Partisi Hareketi ve daha sonra Alt-Right Hareketini oluşturanların gözünde, dünyadan bihaber bir dar kafalılığı normalleştirdi ve kahramanlaştırdı.”
Estonya için büyük kayıp
Estonya eski dışişleri bakanı Urmas Paet, neden bilhassa Estonyalıların McCain'in vefatına üzüldüklerini Eesti Päevaleht'teki yazısında dile getiriyor:
“Estonya'yı en son 2016 sonunda ziyaret eden McCain, Estonya ve Avrupa'nın güvenlik kaygılarının anlatılmasına ihtiyaç duymayan bir ABD'li siyasetçiydi. Bu kaygıların her zaman farkındaydı ve özgürlük, demokrasi ve hukuk devletinin üstünlüğünü kalıcı kılmak istiyordu. Otokrasi ve liderlerinin göz boyamasına hiçbir zaman izin vermedi. ... Bu nedenle McCain'in ölümü, Estonya için de büyük kayıp. Estonya'nın karmaşık geçmişini kavrayarak geleceğimizi özgür biçimde kurabilmemiz için bizi desteklemiş bir insanı kaybettik.”
Aslında Rusya dostuydu
Rus gazeteci ve muhalif siyasetçi Vladimir Kara-Mursa, Echo Moskvy'deki blog yazısında, John McCain Rusya'nın düşmanı değildi, diyor:
“Televizyon kanallarından haber ajanslarına kadar Kremlin'e yakın bütün medya, senatörün ölüm haberini malum şekilde, yani 'uzlaşmaz bir Rusya düşmanı' v.b. sözlerle verdi. Ancak bunların hepsi yalan: McCain hiçbir zaman Rusya düşmanı olmadı, tabii Rusya'yı bir kısım gizli ajandan ve Putin'in sarayına komşu olanlardan ibaret görmüyorsak. McCain onlara karşı gerçekten de derin bir nefret besliyordu. ... Ancak -yurttaş haklarının geliştirilmesi, siyasi mahkumların ve takibat altındakilerin korunması, yolsuzluk ve insan hakları ihlallerine yaptırımlar gibi- Rusya'nın gerçek çıkarları söz konusu olduğunda, her zaman yardım elini uzatmaya hazırdı. McCain güçlü, iyi ve dürüst bir insandı.”