İlksel halklar kendi hallerine bırakılmalı mı?
ABD'li bir misyoner, Sentinel halkının dinini değiştirmek uğruna canından oldu. Hint Okyanusu'nda yer alan Sentinel Adalarına gelen 27 yaşındaki John Chau yerel halk tarafından oklarla vurulup öldürüldü. Adaya ayak basmak, ilksel halkın korunması amacıyla yasaklanmış durumda. Yorumcular, bu korumanın doğruluğunu tartışıyor.
Mutlu avcılar ve toplayıcılar
Jutarnji list, Sentinel halkının izole bir hayat yaşamaya hakkı olduğu görüşünde:
“[Hayatını kaybeden] Genç adam için ne kadar üzülsem de, neolitik devir öncesi taş devri avcıları gibi onbinlerce yıldır hayatlarını barış içinde, avlanarak ve yemiş toplayarak sürdüren Sentinel halkını da anlayabiliyorum. Yazarlar ve şairler yüzlerce yıldır, hayali Arkadya ütopyasının, insanların dertsiz, tasasız halde, el değmemiş doğada varolduğu ve kelimenin tam anlamıyla ağaçta pişip önüne düşenlerle beslendiği bu dönemde yaşandığını yazdı. ... Sentinel halkının gerçekten de altın çağları mı yaşadığını, yoksa Sanayi 4.0'a, dijitalleşmeye, robotlara ve zorla hayatımızın parçası haline gelen diğer unsurlara mı ihtiyaçları olduğunu sorgulamak bize mi düşmüş?”
Karışmak hayati tehlike yaratır
The Guardian'a göre, tarih bize Andaman Adalarından biri olan Sentinel'deki kabileleri rahat bırakmamız gerektiğini söylüyor:
“Andaman ve Nikobar Adalarının 1951 yılında 30 bin 971 olan toplam nüfusu bugün 400 bini buldu. Öte yandan -Sentinel Adası hariç- Andaman Adaları'ndaki yerli halk nüfusu 1858'de 4 bin 800'ken bugün 674'e geriledi. ... Andaman Adalarındaki kabileler ile yabancılar arasındaki ilişkinin net bir şablonu var: Sömürgeleştirme, sömürü ve nihayetinde yok etme. Tarihimizden tek bir şey öğreneceksek o da şu olmalı: Kuzey Sentinel Adası sakinlerini kendi hallerine bırakmak zorundayız.”
Batılı ekolojistlerin ataerkil romantizmi
Bunan karşın The Spectator, dış dünyaya kapalı ilksel kabileleri, modern hayatın nimetlerinden mahrum etmenin insani bir davranış olmadığına inanıyor:
“Modern hayattan yorulan ya da sıkılan kimi doğal hayat meraklısı Batılı, gizli ve neredeyse hiç bilinmeyen kabilelerin hayat biçimlerini varoluşun en saf hali olarak göklere çıkarabilir. Eski kabilelerin eksantrik ve tahakküm üzerine kurulu hayat tarzları karşısında hayranlık duyup coşmalarının nedeni, modern hayata ve Batı medeniyetine karşı önyargılarıdır. Sentinel Adası sakinleri ya da başka kabilelerin, modern hayattan ve geniş insanlık ailesiden dışlanmış olmalarının sevinilecek bir yan yok. İnsan olmak onlarla irtibata geçmeyi ve medenileştirilmeye razı gelmeleri için onları sabırla ikna etmeyi gerektiriyor.”