Brexit: Anlaşmasız ayrılık mı, erteleme mi?
Avam Kamarası'nın cuma günü May'in Brexit anlaşmasını üçüncü kez reddetmesinin ardından, 12 Nisanda Britanya'nın anlaşmasız olarak AB'den ayrılması tehlikesi kapıya dayanmış durumda. Bir başka seçenekse yeni bir referandum ya da May'in anlaşmasının kabul edilmesi. Köşe yazarları hangi senaryonun daha olası olduğunu tartışıyor.
Geciktirmek de işe yaramayacak
Theresa May'n stratejisi kendi kendini tüketti, diyor 24 Chasa:
“Britanya Başbakanı Theresa May, Brexit'i 22 Mayısa dek erteleyebilir, hatta bir de 18 aylık geçiş dönemi koparabilir ancak bu durum uzun vadede AB'yle müzakerede elini zayıflatacaktır. AB üyelerinin devlet ve hükümet başkanları, daha fazla ödün vermeye hazır olmadıklarını birçok kez belli etti. Şimdi buna rağmen, 12 Nisanda bir Brexit kaosunun yaşanmaması için ödün verecek olurlarsa bir sonraki müzakere turlarında bunun karşılığını da bekleyeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın, çünkü Brexit sadece Büyük Britanya için bir test olmakla kalmıyor, AB'nin geleceği için de bir sınav.”
AB, Britanya'yı anlaşmasız kapıya koyabilir
Financial Times'e göre Brexit'in tekrar, uzun süreliğine ertelenmesi kesin değil:
“AB Konseyi, Theresa May'in olası istifasının sonuçlarını inceleyecek. Boris Johnson'un başbakan olmasının Avrupa açısından ne anlama gelebileceğini düşünelim bir: Johnson, AB Konseyi'ne tam oy hakkıyla üye oluyor. 10 Nisandaki zirvede devlet ve hükümet başkanlarının bunu engelleme imkanı var elbette -üstelik bu son derece cazip bir hamle olur. ... Ayrıca Avrupa Parlamentosu'nda Britanya'ya ait olan 73 koltuktan 23'ü başkalarına verilecektir. Böyle bir durumdan kazanç sağlayacak iki ülke, beşer koltuk fazladan alacak Fransa ve İspanya olacaktır. Bu yüzden bu iki ülkenin Brexit'in uzun süreli ertelenmesine kuşkuyla yaklaşmaları sürpriz değil.”
Brexit'in iyisi olmaz
Birleşik Krallık, tüm Brexit senaryolarının en kötüsüne doğru gidiyor, diyor Newsweek Polska:
“Son yapılan anketlerde, AB içinde kalınmasını isteyenlerin sayısı, çıkmak isteyenlerinkinden çok görünüyor, ama hala yüzde 50 seviyesini geçebilmiş değil. Bu nedenle olası bir referandumun sonucunu kesin olarak söylemek hala mümkün değil. Halihazırda ağırlık kazanan en olası senaryo, 12 Nisanda anlaşmasız bir Brexit olacağı yönünde. Tuhaf bir çelişki olmakla beraber Brexit şahinleri dışında kimse böyle bir çözüm istemiyor. Çözümlerin en kötüsü olacaktır bu. Ancak buradaki sorun, milletvekillerinin beğeneceği koşulları hiçbir tarihin ve hiçbir anlaşmanın sağlayamayacak olması. Zaten iyi olması mümkün değil, zira Brexit kendi başına kötü bir fikir. Nitekim bunu, yarattığı kargaşadan da görebiliriz.”