Kushner'in Ortadoğu barış planı eleştirilerin hedefinde
Bahreyn'de düzenlenen bir konferansta Trump'ın damadı Jared Kushner, İsrail ile Filistin arasında barışı destekleyecek 50 milyar Dolar tutarındaki bir planı tanıttı. Planı zengin Körfez ülkelerinin finanse etmesi düşünülüyor. Filistin temsilcileri konferansa katılmayarak Ortadoğu krizinin siyasi yollardan çözülmesi gerektiğini hatırlattı. Planın kuşkuyla karşılanmasının tek sebebi bu değil.
İçi başka, dışı başka
ABD Başkanı Donald Trump başka ülkelerin parasıyla Ortadoğu'da barışı satın alabileceğini düşünüyor olmalı, diyor Tages-Anzeiger:
“Amerikalıların düşüncesine göre, paranın yüzde 70'i Körfez ülkelerinden, yüzde 10'u Avrupalıların cebinden, kalan yüzde 20'si de kendi vergilerinden karşılanacak. Böyle bir şeyi öne sürmek cesaret işi doğrusu. Yani hem bir proje tasarlayacaksınız, hem de faturanın büyüğünü başka ülkelere çıkaracaksınız. ... Yakından bakıldığında bu planın içinin başka dışının başka olduğu hemen anlaşılıyor. Filistinlilere imzalatılmak istenen milyarlar tutarındaki bir kredi talebi. Karşılığında ise büyük olasılıkla topraklarını İsrail'e bırakmaları öngörülecek. Vaat edilen mali destekse, büyük oranda kredi ya da sübvansiyon şeklinde kullanıma sunulacak.”
Para bu çatışmayı çözemez
Filistinlilerin Kushner'ın planına güvenmemelerinin haklı sebepleri var, diyor La Vanguardia:
“Ekonomik teşvik, bir bölgede yaşayanların refahını, hiç değilse yaşam kalitesini iyileştirmek için iyi bir yöntemdir. Aslına bakılacak olursa sırf bu yüzden Manama Konferansı olumlu olarak görülmeli. ... Ancak Ortadoğu sorununu sadece parayla çözmek mümkün değil. Filistinli yetkililer, İsrail'in yakın müttefiklerinden gelen bir ekonomik programa kuşkuyla yaklaşıyor. Topraklarına girdiği, sınırları kontrolü altında tuttuğu ve hammadde imalatından ihracata kadar ekonominin her aşamasını engellediği için İsrail'i kendi ekonomik zaafiyetlerinin asıl sorumlusu görüyorlar.”
Başarısızlığa mahkum
Daily Sabah gazetesi, Bahreyn'deki konferansın ve ABD'nin barış planının meyve vermeyeceğine inanıyor:
“Öncelikle Filistinliler bu buluşmayı boykot ediyor. Filistin'in esas aktörlerinin tümü bu konferansa şiddetle karşı çıkıyor. ... Gerek siyasi kurmaylar gerekse kamuoyu, ABD'nin çabalarının İsrail'in çıkarlarını korumaya yönelik olduğu ve Trump hükümetinin Filistinlilerin gereksinimlerini gözardı ettiği inancında. ... İkinci olarak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun koalisyonu kurmayı başaramaması, İsrail'in siyasi istikrarına darbe vurdu ve bu nedenle seçimlerin eylülde yenilenmesine karar verildi. İsrail hükümetinin geleceği belirsizliğini koruyor.”