Luanda Sızıntıları'nın Avrupa'yla ilgisi
Angola eski cumhurbaşkanının kızı ve Afrika'nın en zengin kadını İsabel dos Santos, kayırmacılık, yolsuzluk ve kara para aklamaktan dolayı hakim önüne çıkacak. dos Santos'un hesapları Aralık ayında donduruldu. Luanda Sızıntıları olarak adlandırılan belgelerde şimdi şaibeli işlemler hakkında birçok şey daha ortaya çıktı. Avrupa medyası dos Santos'un Avrupa'daki ortaklarını da sorunun bir parçası olarak görüyor.
Krizdeki Portekiz'in seçici olma şansı yok
Público, İsabel dos Santos'un yatırımlarının, Angola'nın eski sömürgeci ülkesi Portekiz'e tam zamanında yetiştiğini yazıyor:
“Paranın yasadışı olduğu yönünde herhangi bir kanıt yoktu, ancak bu sermayenin kaynağının, hukuk devletinin geçerli olduğu demokratik ülkelerdeki şeffaflık kriterlerini ihlal ettiğini tahmin etmek de zor değildi. İsabel dos Santos bu hoşgörüyü, gücünü ve statüsünü güçlendirmek ve ticaret yapmak için kullandı. ... İsabel dos Santos Portekiz'de bir çeşit diva idi, çünkü iflasın eşiğindeki bir ülkede parası vardı. ... Sonu belirsiz bu hikayeden alacağımız büyük ders şu: Portekiz'in finansal kırılganlığı her türlü kabusa kapıları açtı. Yoksul bir ülkenin asla seçici olamayacağı bir kez daha kanıtlandı.”
Oportünizme son!
Hollandalı şirketler de skandala karışmış durumda. De Volkskrant, böylece bir kez daha şirketlerin ve devletlerin kazanç getirecek bir iş için, daha önce aksi yönde verdikleri vaazları unutmaya dünden hazır olduklarını söylüyor:
“Bu tür işler çok ender olarak cezai kovuşturmaya yol açıyor. Yabancı ülkelerdeki ekonomik faaliyetlerle ilgili yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve insan hakları ihlalleri, Hollanda'daki soruşturmalarda bir öncelik taşımıyor. Yakın zamana kadar Hollanda'daki posta kutusu şirketler, yani sadece bir adresten ibaret şirketler aracılığıyla vergiden kaçınmak, 'Hollanda A.Ş.'nin ekonomisinin önemli bir kolu olarak görülüyordu. Bu fırsatçı yaklaşım sona ermelidir. Zira bu tür şaibeli işler, yoksul ülkelerde bir kesimin zenginleşmesinden, yolsuzluklardan ve dengesiz güç dağılımından oluşan sarmalı ayakta tutuyor.”
Avrupa yoksulların yanında durmalı
Avrupa her zaman Afrika'nın gençliği için mücadele ettiğini öne sürerken diktatörleri destekliyor, diyor Süddeutsche Zeitung:
“Alman bankalarının kredilerle ihracatı güvence altına alması doğru. Ancak Uluslararası Kredi Kuruluşu olan Almanya merkezli KfW Ipex-Bank dolaylı olarak cumhurbaşkanının kızı Isabel dos Santos'a Bavyera'dan bira ekipmanı satın alırken kredi verirse, bu Alman dış politikasının söylediği her şeyle çelişir. Afrika kıtasının en sapkın kleptokrasisi olan Ekvator Ginesi'ne kısa bir süre önce kredi veren Uluslararası Para Fonu da daha iyi değil. IMF böylece ülkenin geri kalanı açlık çekerken lüks araçları ile yarışmak için başkentte altı şeritli caddeler inşa eden iktidardaki hanedanın ülkeyi yağmalamasını finanse ediyor. Avrupa açların yanında durmalı.”
Çok üzücü, basit bir hikaye
Afrika'nın en zengin kadını olarak bilinen İsabel dos Santos hakkında sızan ve Luanda Sızıntıları olarak adlandırılan belgeler sadece bariz olanı teyit ediyor, diyor Polityka:
“Muhabirler eğer haklıysa, hikaye acı verecek denli basit. Petrol ve elmas gibi doğal kaynaklar açısından zengin bir ülkenin diktatörünün sıradan insanların sömürülmesinden elde edilen gelirleri otokrat iktidar ailesinin hesaplarına akıtmasına ilk kez ve muhtemelen son kez rastlanmıyor. ... Açık olmak gerekirse, fakir bir ülkenin cumhurbaşkanının kızı aşırı derecede zenginken ve ülkenin çoğu vatandaşı Afrika usülü, yani herhangi bir sosyal güvencesi de olmadan yoksulsa, bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmek için düzinelerce araştırmacı gazeteciye ihtiyaç yok.”