Avrupa sınırları açıyor

Avrupa sınırların açılmasını konuşurken, İspanya'nın ülkeye gelenlere katı bir karantina uygulama kararı ABC'yi kızdırmış:

“Avrupa Komisyonu üye ülkelere sınırlarını güvenli bir şekilde açmayı önerdi. Bu önerilerin açıklanmasından 24 saat önceyse İspanya ülkeye gireceklere iki haftalık bir karantina uygulaması başlattı. Öte yandan geçen yıl İspanya'ya 90 milyon turist gelmiş olmasına ve turizmin ülkenin katma değerinin yüzde 12'sine tekabül etmesine rağmen Sánchez hükümeti bu sektörün kendine gelmesi için henüz hiçbir şey planlamış değil. ... İspanya turistlere sadece alışveriş ya da eczaneye gidilmesine izin verilen otel ya da yazlık konaklamasında 15 günlük bir karantina sunuyor. Bu koşullarda kim İspanya'ya gelmek ister?”

Baltık ülkeleri bugünden itibaren aralarındaki sınırları açıyor. Estonya ile Finlandiya arasında günü birlik iş seyahatleri perşembe günü başladı. Postimees bundan böyle sınırlar kapatılırken ülkeler arasında daha yoğun bir işbirliği olmasını umuyor:

“AB'nin dış sınırlarında bütünlüklü ve güçlü bir sınır kontrolü olması, üye ülkeler arasındaki sınırların kapatılması zorunluluğunu azaltır. ... Riskin bizden birinden kaynaklanmadığı sürece, ileride Baltık ülkelerinin ortak dış sınırlarını eşgüdümlü olarak kapatma olanağını da düşünmek gerek. Avrupa'da bundan sonraki salgın dalgalarında sınırlar kapatılsa, 'Baltık 'Schengeni' mümkün olduğunca uzun süre uygulanmalıdır. Böylece kaynaklarımızı tır şoförlerini karşılıklı kontrol etmekle israf etmez, Letonyalı işçiler için özel düzenlemelerle uğraşmak zorunda kalmayız.”

Der Standard, Avusturya'nın, aralarında Almanya'nın da yer aldığı bir dizi ülkeyle sınırlarını açarken güneydeki ülkelere açmamasını eleştiriyor:

“Yaz turistlerinin üçte birinden fazlası kuzey komşularından geliyor. ... Bu iki ülkedeki vaka sayıları sınır bariyerlerini açmaya uygun düzeyde. Ama İtalya öyle değil. ... Öte yandan Slovenya ve Hırvatistan gibi Korona kriziyle baş edebilen ülkelerin 'açılım görüşmelerine' neden dahil edilmediklerinin mantıklı bir açıklaması yok. ... İzolasyonculuğun ve kokuşmuş bir devlet yönetiminin pis kokuları etrafa yayılmaya başladı. Avusturyalılar bu yaz deniz tatilini unutsun ve ülke turizmini canlandırmak üzere evde kalsın.”

Almanya İçişleri Bakanı Seehofer'in virüsle mücadeleyi komşu ülkelerle birlikte ve 'Avrupa ruhuyla' yürütmek istemesi, kötü bir şaka gibi, diyor Tageblatt:

“Lüksemburg sınırı, iki ay önce hiç uyarı yapılmadan bir günden diğerine kapatıldı. Bu karar sadece sınır bölgesindeki hayatı es geçmekle kalmayıp burada yaşayan ve çalışan insanlara adeta dayatıldı. Almanya-Lüksemburg sınırındaki kentler arasında gidip gelmek, ülkenin içindeki şehirler arasında seyahat kadar doğaldı oysa. ... Sınırların kapatılması komşumuz Almanya'ya karşı biraz öfke yarattı. Şimdi açılıyor olması bu öfkeyi yatıştırabilir biraz, ama anlayışsızlık, güvensizlik ve hayal kırıklığı daha bir süre dinmeyecektir.”

Jyllands-Posten, Danimarka'nın da sınırlarını açmasını umuyor:

“Sınırlar kapatılırken devletler tek tek karar verdi, keza açılırken de öyle; ama yine de bu konuda Avrupa'da ortak adımlar atılması, bulaş riski benzer düzeyde olan üye ülkelerin kendi aralarındaki sınırların açılmasını AB'nin koordine ediyor olması çok önemli. ... Plajda da, restoranda da, otelde de, kamp yerinde de fiziksel mesafe ya da küçük gruplar gibi daha önce alışık olmadığımız kurallara alışmak zorundayız artık. Öte yandan tekrar dışarı çıkmak akıl sağlımıza da, turizm sektörüne de iyi gelecek.”