Paris ile Ankara'nın Libya politikası kavgası
Libya meselesi nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, NATO ortağı Türkiye'ye ağır suçlamalar yöneltti. Macron, "Suriye'deki cihatçı savaşçıları topyekun" ülkeye geri getirenlerin, Berlin'de yapılan Libya Konferansı'nın kararlarını hiçe saydığını söyledi. Ankara, BM tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyor. Bu kavga nasıl bitecek?
Macron'unki öfke söylemi değil, eleştiri
Ankara Paris'in dış politikada sorun çıkaracak suçlamalarını ciddiye almalı, diyor muhalif haber sitesi Artı Gerçek:
“Türkiye aslında sadece Libya’da değil, NATO içinde de tehlikeli bir oyun oynuyor. ... Macron’un, Ankara’nın Libya’daki cihatçı yönetime verilen ölçüsüz sayılabilecek askeri yardımlarını kriminal bir mesele olarak sunmasını sıradan bir öfke söylemi olarak değerlendirmek yanlış olur. Bu apaçık Ankara’nın, ‘terör destekçisi devlet’ olarak suçlanmasının önünü açabilecek bir söylem olarak anlaşılmalıdır.”
AB Türkiye ile ilişkilerini yeniden tanımlamalı
To Vima, AB içinde Türkiye'ye karşı sağlam bir cephe bulunmamasından şikayetçi:
“Almanya'nın Türkiye'yi, göçmen ve sığınmacı akınlarını kendinden uzak tutan bir tampon ve kendi silah sanayi için önemli bir müşteri olarak gördüğü biliniyor. ... Türkiye bölgesel düzeyde daha geniş tabanlı bir tehdit ve daha büyük bir tehlike teşkil ettiğinden, bu ülkeyle ilişkilerin baştan aşağı yeniden tanımlanması gerekiyor. ... AB ile Türkiye arasındaki mesele yıllardır ve kısmen de sığınmacı krizi nedeniyle artık ikili bir mesele olmaktan çıktı. Bu nedenle Macron'un, diğer siyasetçileri de Türkiye'yle ilişkileri konusunda nihayet 'tabular olmadan' konuşmaya davet eden çağrısı, Ankara'nın giderek tırmanan provokasyonları karşısında ortak bir strateji geliştirmek için önemli bir hamle.”