Belarus'taki genel grev ters teper mi?
Belarus'ta muhalefet lideri Tikhanovskaya'nın Devlet Başkanı Lukaşenka'ya verdiği ültimatomun süresi doldu. Tikhanovskaya, Lukaşenka 25 Ekim'e kadar görevi bırakmayacak olursa ülke çapında genel greve gidileceğini duyurmuştu. Gerçekten de özellikle büyük protestolar yapıldı, Lukaşenka "terör"den söz etti. Yorumcular kimin üzerindeki baskının daha yüksek olduğundan emin değil.
Ültimatom muhalefet için de geçerli
Echo Moskvy, Tikhanovskaya'nın büyük bir blöf yaptığını düşünüyor:
“Muhalefetin Lukaşenka'ya verdiği ültimatom bir taraftan Belarus'taki protestolara da verilmiş bir ültimatom. Ardında ya hep ya hiçin olduğu bir sınır. ... Talepler yerine getirilmezse, tek tarafın, yani ya halkın ya da diktatörün ayakta kalabileceği eylemler başlamak zorunda. ... Grevler ve gösteriler bir şekilde devam ediyor, Lukaşenka'nın çetelerinin çok güzel fotoğrafları ve videoları yayınlanıyor. Ama buna bütün ülkeyi kapsayan genel bir protesto denebilir mi, orası meçhul. ... Şu anda olanların şimdiye kadar olanlardan pek bir farkı yok.”
Lukaşenka sinir krizine sürükleniyor
Blog yazarı Kirill Schulika newsru.com'da yer verilen bir facebook paylaşımında, Lukaşenka'nın da ağır tehditler savurmaya başladığı bugünlerde muhalefetin biteviye protestolarla hükümeti yıpratma taktiğini doğru bulduğunu dile getiriyor:
“Kimileri protestoların anlamsız ve başarısız olduğunu söylüyor. Ama devlet gücü çıldırmış durumda, diktatör de paniğini gizleyemiyor. Demek ki her şey boşuna değil. Adım adım ilerlemek ve Lukaşenka'ya manevra alanı bırakmamak lazım. Bütün üniversite öğrencilerini okullarından atamayacağını, bütün işçileri işten çıkartamayacağını, bütün göstericileri tutuklayamayacağını çok iyi biliyor Lukaşenka. Sopalarını sallayan saldırgan gruplardan ve gülünç sözel tehditlerden başka bir şey kalmıyor geriye. Saldırgan gruplar ve tehditler işe yaramıyor artık, yani her şey yolunda şu anda.”