Korona: Ekonomiye daha fazla para mı lazım?
Avrupa'da birçok ülkede ya tam ya da kısmi sokağa çıkma kısıtlamaları getirilmesiyle, gözler bir kez daha bu kısıtların ekonomi üzerindeki etkilerine çevrildi. Avrupa basını korumaya yönelik önlemlerin gerekliliği konusunda mutabık olsa da yeni destek fonlarının doğru formül olduğundan ve paranın kimlere verilmesi gerektiğinden emin değil.
AB konjonktürü desteklemeli
Carmignac Yatırım Danışmanlığı'ndan Didier Saint-Georges, L'Opinion için kaleme aldığı yazısında, AB üyesi devletlerin ekonomik büyümeyi ciddi biçimde canlandırması gerektiğini ileri sürüyor:
“Avrupa'nın, 750 milyar avroluk yeniden inşa programının önünü kesen şu meşum 'tasarrufçu' ülkelerin direncini engelleyememek gerçekten üzücü sonuçlar doğuracaktır; bu program halihazırda fazla yavaş ilerliyor ve umutla beklenen ekonomik toparlanmayı engelleyen ikinci epidemi salgını yüzünden bir o kadar da yetersiz kalıyor. Borç yükü ciddi bir sorun. Böyle bir sorunu da borç/GSYİH denkleminin paydasını kurban ederek çözemezsiniz. Çin bunu anladı, ABD belki yakında anlayacak. Avrupa da geçmişten dersler çıkarmak zorunda.”
Kısa yoldan maliyet çıkarmayan yardım
Rzeczpospolita'ya göre Polonya hükümeti doğru ayarlamaları yaparsa ekonomiye can vermek için yeni para kaynakları bulmasına bile gerek kalmayabilir:
“Acil yardım gerektiğini biliyoruz. Ancak mesele, hükümetin tıpkı ilkbahar aylarında yaptığı gibi maddi destek (üstelik bazen ihtiyaç sahibi olmayanlara bile) dağıtması değil. Buradaki asıl mesele, şirketlere mali likiditelerini muhafaza etmelerine imkan tanıyan, vergi alanındaki değişiklikler. Girişimcilerin öncelikli arzusu, katma değer vergisinin daha hızlı iadesi. ... Bunlar, devlet bütçesine yük getirmeyecek değişiklikler. İlave maliyete sebep olacak özel fonlar açmaya gerek kalmayacak. Şirketler paralarını daha hızlı alacak ki örneğin bununla çalışanlarının maaşlarını ödeyebilsin.”
Şirketler açlıktan ölmez
Portekiz, pandemiye bağlı olarak yüzde ona varan bir ekonomik daralma bekliyor ve ateşli bir şekilde 2021 bütçesinin nasıl kullanılacağını tartışıyor. Expresso, neyin öncelenmesi gerektiği konusunda emin:
“Devlet bütçesine bakarken Keynesçi politikaları ya da ekonomik teşvik imkanlarını da değerlendirmeye alabiliriz, hatta almalıyız. Ancak bu sırada ekonomik çöküşle burun buruna aileler olduğunu unutmadan. Şirketler açlıktan ölmez. İflas edebilir ya da yaşayan ölüler gibi ortada kalabilir -elbette başka bir zaman üzerinde düşünülmesi gereken bir konu-, ancak bunlar sadece tüzel kişiler. İnsanlar ise ağır koşullarda yaşıyor ve engellemek için bir şey yapılmazsa buna bağlı olarak açlıktan ölebilir.”