Macaristan eşcinsellerin evlat edinmesini yasakladı
Macaristan Parlamentosu, eşcinselleri evlat edinme hakkından mahrum bıraktı. Geçen salı alınan kararda "Anne bir kadın, baba ise bir erkektir," ibaresi yer alıyor. İstisnalar ancak Aile Bakanının onayıyla mümkün. Söz konusu yasakla, Orbán iktidarında LGBT bireylere getirilen bir dizi yasağa bir yenisi eklendi. Yorumcular hem öfkeli hem kaygılı.
AB içinde yeni bir fay hattı
Yasakla beraber "eski" ile "yeni" AB devletleri arasında yeni bir çatışma alanı doğuyor, diyor çevrimiçi portal Strana'dan Alexandra Kharchenko:
“Budapeşte yönetiminin aldığı karar, LGBT dostu politikaları destekleyen, Brüksel'deki AB memurlarıyla ilişkiye yeni bir darbenin inmesi anlamına gelecektir. Bunun ötesinde Macaristan'ın yarattığı emsal, daha şimdiden kimi Doğu Avrupa ülkelerinin de eşcinsel aileler aleyhinde harekete geçmesine yol açtı. ... Buradaki eğilim belli: Doğu Avrupa, 'eski Avrupa'nın LGBT konusundaki çabalarına cephe alıyor. Üstelik AB'ye girmek isteyen aday ülkelerde, örneğin Sırbistan'da da aşağı yukarı benzer bir haleti ruhiye söz konusu. Yani [LGBT meselesi] AB içinde çatışma potansiyeline sahip bir konu olabilir.”
Brüksel'in yüzüne bir tokat
Dagens Nyheter'e göre bu kararın, tam da Polonya ile Macaristan'ın hukuk devleti ilkesine bağlılıklarını ilan ettikleri AB zirvesinden birkaç gün sonra alınmasını alay olarak nitelendiriyor:
“Orbán yeni yasalarıyla AB'nin arkasından alay ediyor. Ona göre AB, üyesi olduğu bir birlik değil, tıpkı sığınmacı krizindeki gibi mücadele edilmesi gereken bir hasım. Ama tabii aynı zamanda da para çekebileceği bir ATM. ... Macaristan, AB'nin bir üyesi elbette. Ancak Viktor Orbán ve dostları, bunun bizzat kendileri için geçerli olmadığını göstermek için ellerinden geleni yapıyor.”
Algı operasyonu
Polityka, Orbán'ın daha kapsamlı olacak girişimlerinden ziyade bu alanda tepki görmeyi tercih ettiğini düşünüyor:
“Başbakan kamuoyunun dikkatini evlat edinme ve eşcinsel evlilik konularına yönlendiriyor; bu amaçla toplum içinde haksız bir bölünme yaratıp 'kimsesiz çocukları kimlerin evlatlık edinmesine izin vereceğiz?' gibi ifadelerle oyun oynuyor. Bu arada siyasi açıdan çok daha önemli bir konu olan, kamu kaynaklarının tanımına sınır getirilmesi, gündemin arka planına kayıyor. Orbán tek bir hamleyle, bu fonların kontrolünü kendi denetimindeki ajanslara aktarıyor. Aynı zamanda anayasayı değiştirmesine imkan tanıyan meclis çoğunluğundan da faydalanmasını biliyor. Daha şimdiden 2022 seçim yılına yoğun olarak hazırlandığını söyleyebiliriz.”