Af Örgütü, Navalnıy hakkındaki tutumunu değiştirdi
İnsan hakları organizasyonu Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Putin karşıtı Navalnıy'ı artık 'şiddetle ilişkisiz siyasi tutuklu' olarak değerlendirmediğini duyurdu. Arka planda Navalnıy'ın eski konuşmalarına ilişkin şikayetler var. Af Örgütü, Navalnıy'ın göçmenler ve belli bölgelerle ülkeler hakkındaki söylediği ve bugüne kadar geri çekmediği ayrımcı ifadelerine atıfta bulunuyor. Af Örgütü'nün bu değerlendirmesi kime zarar veriyor?
Dünyanın karmaşasına hoş geldiniz!
Radio Kommersant FM'den Mikhail Gurevich, Uluslararası Af Örgütü'nün ilkelerine sadık kalmasını olumlu karşılıyor:
“Ne yazık ki iç ve dış politikamızın yıllardır süregelen karma karakteri, Rusya'da kimsenin değiştirilemez değerlere inanmamasına neden oldu. Af Örgütü meselesi bunun için en güzel kanıt. Bu tavır değişikliği benim de hoşuma gitmiyor ama ilkelere ve süreçlere sadakat ve hataların kabulü gerçekten önemliyse Af Örgütü'nün yaptığı gerçekten takdiri hak ediyor demektir. Nitekim şu sıralar ciddi anlamda ihtiyaç duyduğumuz bir olgunluğun göstergesi bu. Bizlere, sınırlarımız ötesindeki dünyanın tahminimizden çok daha karmaşık ve sadece anlayışlı dostlarla azılı düşmanlardan fazlası olduğunu anlama fırsatı tanıyacaktır.”
İnsan haklarına kara çalmak tehlikelidir
Postimees'e göre statünün değiştirilmesi, Rusya'nın yürüttüğü algı operasyonunun başarılı olduğunu gösteriyor:
“Kargaşa iyice büyüdü ve Rusya'nın amacı da bu: İnsan hakları ve temel değerler konularının sadece boş laflar olduğunu göstermek için Batı'daki nifak ve kuşkuları açığa çıkarmak. Bütün bunlar teorik bir düşünce alıştırması olarak görülebilir ama insan hakları konusunun bilinçli olarak bulandırılması yüzünden birçok insan acı çekiyor. ... Peki Uluslararası Af Örgütü'nün sözü geçer akçe olmayacaksa bundan sonra kime inanacağız? Bu örgütün güvenirliğinin sebebi, hiçbir devletle bağının olmamasıydı. ABD şimdi birilerini insan haklarına aykırı davranmakla itham ettiğinde, onlar da ABD'ye atıfta bulunarak karşılık verebilir ya da bu iddianın siyasi motivasyonu olduğunu ileri sürebilir. Başarılı bir algı operasyonu yürütmesi nedeniyle Moskova'yı tebrik etmek gerekiyor.”
Demokrat kürküne bürünmüş ırkçı
Sol görüşlü Birgün gazetesi değişikliği doğru bulurken Batılı ülkelere kızıyor:
“Navalnıy, Kafkasyalılar ve Orta Asyalılara 'böcek' diyen, şiddet kullanılarak yok edilmelerini savunan, üstelik yıldızı Batı'da parlatılmışken görüşlerinin değişmediğini bizzat beyan etmiş bir isim. Ve Batı trajikomik biçimde Rusya coğrafyasından türemiş bu anomali halini, yani yabancı düşmanı ve ırkçı muhalifi Batı'da da benzerlerine çok rastlanan 'yolsuzlukları ortaya seren şahsiyet' teması üzerinden alenen sahipleniyor. Onu dünyaya 'demokrasi ve insan hakları' paketiyle sunmaya kalkışıyor. ABD ve AB bu konuda alenen resmi tutum takındılar, Rusya'ya yaptırım mekanizmalarını çalıştırdılar.”
Af Örgütü Rusya'da saygınlığını yitirdi
Echo Moskvy için yazan kültür muhabiri Artemiy Troitskiy'e göre Uluslararası Af Örgütü, Kremlin'in kullanışlı aptalı oldu:
“Kremlin'in azmettiricileri, 'ırkçı ve milliyetçi' Navalnıy hakkındaki şikayetleri yurtdışına yansıtmak suretiyle insan hakları savunucusu Uluslararası Af Örgütü'nü saf bir aptal gibi kandırdı. ... Bu kışkırtma çabalarının Navalnıy üzerinde neredeyse hiçbir etkisi yok. ... Ama 'iki tavşandan ufak olanını' halletmeye yetti. Kast ettiğim ufak tavşan elbette Af Örgütü ve Rusya'daki saygınlığı. İnsan hakları örgütü Kremlin'in zaten gözüne batıyor. Şimdi bir yanda Af Örgütü'nün yetkinliğinin altı boşaltılır, diğer yanda eylemciler arasında bu gibi örgütler hakkında kuşku tohumları ekilebilirse, Kremlin takdire şayan bir başarı elde etmiş demektir.”
Navalnıy'a destek daha hızlı eriyecektir
Uluslararası Af Örgütü, tek bir taşla Navalnıy'a olan desteğin büyük bir bölümünü eritmeyi başardı, diyor Snob üzülerek:
“Uluslararası Af Örgütü, hala Navalnıy'ın haksız yere hapis yattığı görüşünü savunuyor ve hemen serbest bırakılmasını istiyor. Ancak 'düşünce mahkumu' statüsünü yitirmesi, Navalnıy'ın namının lekelenmesine ve Batı'daki birçok kişinin, Yolsuzlukla Mücadele Vakfı [FBK] kurucusunu desteklerken iki kez düşünmesine yol açacaktır. Muhbirlerin amacı da buydu zaten. Bu şahısların devletle gerçekten bir ilişkisi olup olmadığı bir yana, yaptıkları Kremlin'in pekala işine geldi. Ne yazık ki bu hasarı gidermenin bir yolu yok.”