"Korona okulları" tatile girdi
Nihayet yaz tatili! Köşe yazarları bir yılı aşkın süredir zor koşullarda yürütülen eğitimi mercek altına alıyor ve yeni eğitim-öğretim yılı için dersler çıkarmaya çalışıyor.
Korona kuşağına not ikramiyesi olmamalı
İsveç'te lise karneleri, diğer yıllara kıyasla çok daha iyi notlarla dolu. Pandemi süresinde yaşanan zorlukları telafi için yüksek notlar verilmesi Dagens Nyheter'e göre son derece uygunsuz:
“Özellikle notları için canla başla çalışmış yaş gruplarına büyük haksızlık edilmiş oluyor. ... Lise mezunlarına, sahip olduklarından daha fazla bilgiyle donatıldıkları inancını vermek, kaş yapayım derken göz çıkarmaktır. ... Öğrencilerin arzu ettiği mesleki eğitimi alabilmesinin belirleyici etmeni, sahip oldukları bilgi düzeyi olmalıdır, notları kimin belirlediği ya da hangi okullara gittikleri değil. Her ne kadar pandemi sırasında adaletsiz şartlara maruz kalmış olsalar da, bu ilke 'Korona Kuşağı' için de geçerli olmalı.”
Gençlere destek paketi!
Die Presse, Korona yüzünden eksik kalan müfredatı telafi etmek için öğrencilere destek programları sunulmalı, diyor:
“Okul çağında çocuğu olan herkes son bir yılın ardından şunu çok iyi biliyor: Eksikler azalmadığı gibi artma eğiliminde. Bunları telafi etmek, çok özledikleri tatilin başladığı şu günlerde öğrencilerin de öğretmenlerin de kabul etmeye razı olduklarından daha büyük bir görev. ... Gençler bu krizin kaybedenleri oldu, öyle de kalacaklar. ... Hükümetler sonbaharda kentte de kırsalda da, bireysel özel ders ve destek programlarıyla eğitimden, yeni boş zaman faaliyetlerine uzanan büyük bir gençlik programı başlatmalı.”
Anne babalar da çocuklarının eğitiminden sorumlu
Yazar Erkan Kavaklı Yeni Akit'teki yazısında, çocukların öğrenme açlığının evde de giderilmesi gerekir, diyor:
“Birkaç gündür, mahallemizdeki cami hocasının ricası üzerine çocuklarla ilgileniyorum. ... Çocuklarda öğrenme açlığı tespit ettim, öğrendikçe mutlu oluyorlar. ... Virüs belasından dolayı çocuklarımız 1.5 yıldır okula gidemedi. Eğitim işi anne ve babanın maharetine kaldı. Anne ve babalar eğitim uzmanı değiller, bunu biliyoruz ama çocukların en etkili öğretmeni de onlar. Çocuklarımızın eğitiminden sorumluyuz, bu sorumluluk başkasına devredilemeyecek kadar önemli.”