ABD Kongresi'ne saldırı soruşturması başladı
ABD'de 6 Ocak günü yaşanan ABD Kongresi baskınına ilişkin araştırma komisyonunda salı günü ilk tanıklar dinlendi. İlk oturumlarda, olay esnasında görev başında bulunan güvenlik personelinin, zaman zaman gözyaşları eşliğinde yaptığı açıklamalar yer aldı. Komisyon eski başkan Trump'ın, taraftarlarının saldırısından ne kadar sorumlu olduğunu tespit etmeye çalışıyor.
Akılla savaşa tutuşmak
Bu araştırma komisyonunda verilen ifadeler, kemikleşmiş Trump taraftarlarının görüşlerini değiştirmeyecektir, diyor Der Standard:
“Yalan haber hezeyanlarına kapılmış Trumpçılar bu dinlemenin, yücelttikleri figürün söylemine kara çalmak için Demokratlar tarafından yapıldığını düşünüyor. Trump'ın söylemi, 'sevgi dolu bir insan kitlesinin', seçim zaferinin ellerinden alınması karşısında barışçıl biçimde protesto ettiğiydi. ... Araştırma komisyonu, ABD'yi ikiye bölen fay hattını aşmayı başaramayacak, hatta kim bilir, belki daha da derinleştirecektir. Belki de polislerin gözyaşlarına boğulmuş ifadeleri ve komisyonun gündeme taşıyacağı başka başlıklar, Cumhuriyetçi kamptan bazılarını da aklıselime çekmeyi başaracaktır.”
Bu bir darbe değildi
The Times'a göre Demokratlar, sağdan yükselen tehlikeyi abartma eğiliminde:
“Çok sayıdaki dava ve mahkeme süreci, demokratik cumhuriyete yönelik korkunç bir saldırı gerçekleştirildiği iddiasını şu ana kadar kanıtlayabilmiş değil. Bunların asıl işaret ettiği, arbede içinde bir siyasi gösterinin, korkunç derecede hazırlıksız emniyet güçleri nedeniyle ve ABD Kongre binasının yeterince korunmaması yüzünden kontrolden çıkmış olduğu. ... Geçtiğimiz sene Siyah Hayatlar Önemlidir eylemcileri ve müttefiklerinin ABD'nin birçok kentinde sokakların kontrolünü ele geçirmesiyle düzinelerce kişinin hayatını kaybettiğini, çok daha fazla maddi zarar meydana geldiğini ve siyasi sonuçlarının çok daha derin olduğunu hatırlamakta fayda var.”
20 yıl önceki kadar önemli
Cumhuriyetçi kanadın itirazları nedeniyle Demokratlar özel komisyonu tek başlarına kurmak zorunda kaldı ve şimdi tarafsız olmadıkları ithamlarıyla boğuşmak zorundalar, diyor La Libre Belgique:
“Cumhuriyetçiler, milletvekillerinin çalışmasını daha baştan itibarsızlaştırmak için bir argümana kavuşmuş oldu. ... Oysa 11 Eylül saldırılarının ardından kurulan komisyonun benzerinin kurulmasına daha baştan ayak direyen onlardı. Ne var ki burada, 20 yıl önceki kadar önemli bir mesele söz konusu. O zamanlar ABD dış düşmanların saldırısına maruz kalmıştı, bu kezse aynı derecede fanatik bir iç terör tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. ... Cumhuriyetçilerin iğrenç bir revizyonizme kalkıştıkları düşünüldüğünde, komisyonun görevi bir o kadar önem kazanıyor.”