Bükreş buluşması: NATO ülkeleri birbirine gerçekten bağlı mı?
NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının bu yılki beşinci buluşmasında da odak konusu Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş. Diplomatların bu kez özellikle, sıkıntı çeken halka kışın elektrik ve suyun nasıl sağlanacağı konusunda istişarelerde bulunması bekleniyor. Avrupa basını ise daha çok ittifakın birliğinin ne durumda olduğu sorusuna yanıt arıyor.
NATO'da bir kırılma söz konusu değil
Revista 22, ittifakta herhangi bir kırılma belirtisi olmadığını düşünüyor:
“Aksine, NATO'nun birliği hiç bu denli güçlü olmamıştı ve Ukrayna'yı desteklemenin ahlaki ve siyasi bir görev olduğu konusunda apaçık bir fikir birliği var. Dışişleri bakanları toplantısının bir amacı da bu birliği diplomatik düzeyde yeniden teyit etmek ve NATO'nun Ukrayna'daki ve Rusya'ya karşı ortak dış politika hedeflerine desteği sağlamlaştırmak. Geçtiğimiz bahardan beri, Avrupalılar ve Amerikalılar arasındaki az çok uydurma nedenlerle yaşanabilecek olası bir kırılma üzerine tartışılıyor. Ancak, Kremlin tarafından uzun süredir beklenen ve kehanet edilen bu kırılma asla gerçekleşmedi.”
Çok fazla ihtilaf konusu var
De Volkskrant, bazı transatlantik kırılma noktalarını şöyle sıralıyor:
“Avrupa’nın Ukrayna’ya ekonomik destek meselesinde de geride kalması, Washington’da giderek siyasi bir faktör haline geliyor. ABD ayrıca Avrupa’nın yalnızca Ukrayna için daha fazla şey yapmasını değil, aynı zamanda Çin’e karşı yürüttüğü teknolojik kavgaya da dahil olmasını istiyor. ... Öte yandan, AB’nin başka iki konudaki homurdanmaları giderek artıyor: Amerikan şirketlerinin Avrupa’ya LNG satışından elde ettiği devasa kârlar ve Inflation Reduction Act [ABD endüstrisine yapılacak büyük yatırımlarla AB için dezavantajlar sağlayabilecek olan Enflasyonu Azaltma Yasası] adı verilen kanuni düzenleme. ... Başlamasından bu yana dokuz ay geçmişken, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının sonuçlarının Batı’da yalnızca ağızbirliğini değil, yeni tartışmaları da tetiklediği görülüyor.”
Macaristan birliği bozuyor
Rzeczpospolita Budapeşte’nin tutumu karşısında hayal kırıklığına uğramış gözüküyor:
“NATO bugün, ittifakın kapısının Kiev’e açık olduğunu ve tarihin en güçlü askeri paktına katılıp katılmamaya yalnızca bu ülke yurttaşlarının karar vereceğini teyit ediyor. ... Batı ile Ukrayna arasındaki bu güzel dayanışma ortamının, Ukrayna Dışişleri Bakanı’nın ittifakın bakanlar buluşmasına davet edilmesini kabul etmeyen Macaristan temsilcisi tarafından bozulması ne yazık. Budapeşte’nin savaşın başından bu yana takındığı tavır dikkate alınacak olursa, hayli manidar bir jest bu.”
Romanya fayda sağlayabilir
Adevărul, buluşmanın ev sahibi ülke için bir fırsat olduğunu yazıyor:
“Romanya, Türkiye'nin zararına NATO'nun güneydoğu kanadındaki ana payandası mı olacak? Türkiye, Rusya'dan da silah satın alan, Suriye ve Irak'a tek başına savaşlar açan, demokrasi ve insan hakları açısından sorunlu bir ülke. Bu nedenle, savunmanın güneydoğu kanadındaki yükünü Romanya'ya kaydırmak yerinde bir hamle olacaktır. Yakın zamanda NATO ülkelerinden Romanya'ya gelen askeri teçhizat ve birlikler dikkate alındığında, bu soru oldukça meşru görünüyor.”
Felaketin kaynağına dönüş
Radio Kommersant FM, tarihten bazı olayları hatırlatıyor:
“İttifakın dışişleri bakanlarının buluşma yeri hiç önemli değilmiş gibi gözüküyor. Ama aslında önemli, hem de çok. Çünkü 14 yıl önce Bükreş’te düzenlenen başka bir NATO zirvesinde George W. Bush, Ukrayna ve Gürcistan’ın ittifaka resmen katılımını dile getirmişti. Her iki ülke henüz katılmamış olsa da bu mesele yıllar boyunca herkesin içinde dert olarak kaldı. Belki de o buluşma olmasaydı, bugün yaşananların hiçbiri olmayacaktı, kim bilir. Bir sonraki en üst düzey NATO zirvesinin Vilnius’ta, yani Rusya sınırının çok yakınında düzenleneceğini de unutmamak gerekiyor.”