AB: Dünyanın ilk Yapay Zekâ Yasası işe yarayacak mı?
Avrupa Parlamentosu ve üye devletlerin temsilcileri, planlaması 2021’de başlayan Yapay Zekâ Yasası’nın kilit maddeleri üzerinde uzlaştı. Yasayla yapay zekânın nerelerde kullanılacağına dair şeffaflığın güvenceye alınması, geliştirmede kullanılan verilerin yüksek kalitede olmasının sağlanması ve telif haklarının korunması amaçlanıyor. Veri koruma ya da güvenlikle ilgili uygulamalarda ise insan güdümlü risk yönetimi zorunlu tutulacak.
Önemli ve güvenilir bir çerçeve
Handelsblatt, Brüksel'in söz konusu yasal düzenlemeyle inovasyonun önüne engel çıkarmamasından memnun:
“Düzenleme elbette, yapay zekâ modelleri geliştirmek isteyen tüm şirketlere belirli şartlar dayatıyor. Metinleri, görüntüleri, videoları ve programlama kodlarını işleyebilen ve üretebilen modeller üzerine çalışan ve büyük miktarda veri kullanan herkes, bunu nasıl yaptıkları konusunda şeffaf olacak. Ancak bu, en azından kurumsal müşterilerin zaten yapması gereken bir şey. ... AB, yapay zekânın kullanımı için güvenilir bir çerçeve oluşturdu - şimdi de geliştirmeye ve altyapıya yatırım yapmalı. Teknolojik egemenliğe giden yolda bunlar elzem.”
İstikamet doğru, istisnalar yerinde
Irish Examiner da kararı memnuniyetle karşılıyor:
“Avrupa Parlamentosu, hafta sonu varılan uzlaşıyla gerçek zamanlı gözetim ve duygu tanıma gibi biyometrik tanı teknolojilerini yasaklamaya çalışıyor. Ancak üç istisna olacak: Bu müdahaleci sistemler polis tarafından akut terör saldırısı tehdidi olması durumunda, [kaçırma gibi vakalarda] mağdurları ararken ve ağır suçların takibinde kullanabilecek. ... Önümüzde uzun ve zorlu bir dijital yol var, ancak Avrupalılar olarak bu yolda ilk adımları attık.”
Sorumluluk meselesi yine çözülmüyor
Kapital’e göre Yapay Zekâ Yasası kimi önemli sorulara yanıt veremiyor:
“Mesela yapay zekânın verdiği zararlardan kimin sorumlu tutulacağı sorusu. Sürücüsüz bir otomobil kaza yapınca hasarı kim karşılayacak? Aracın sahibi mi, üreticisi mi yoksa yazılım geliştiricisi mi? Üretici sorumluluktan tamamen azade tutulursa, iyi ürün ya da hizmetler sunma gibi bir derdi kalmaz ve bu da teknolojiye yönelik güveni azaltabilir.”
Hakları korumada lider, piyasada zayıfız
La Stampa, AB'nin diğer alanları düzenleme konusunda ne yazık ki bu meseledeki kadar güçlü olmadığına dikkat çekiyor:
“Avrupa, yurttaşlarını korumak için kurallar koyma konusunda hep lider olmuş, ancak mevzu pazar konusuna gelince daima geride kalmıştı. İnternet devlerinin neredeyse tamamı Amerikalı. ... Söz konusu yapay zekâ olduğunda da bu değişmiyor. ABD ve Çin başı çekerken, Avrupa geride kalıyor. Mikroçip, yani yapay zekâ için gerekli işlemciler cephesindeki uçurum devasa. Birkaç ay önce kabul edilen Avrupa Çip Yasası'nın hedefinde, 2030 yılına kadar üretimimizi iki katına çıkararak bu açığı kapatmak var. Ancak önümüzde daha gidilecek uzun bir yol bulunuyor.”
Daha fazla eğitim, daha az kısıtlama
El País düzenlemeyi yerinde ancak yetersiz buluyor:
“Yapay zekâ özellikle kötü amaçlı kullanım, yalan haberler ya da sahte çıplak resimler gibi meselelerde kargaşaya yol açtı. ... Bu konuda eğitimler düzenlemek, sorunu çözmek uğruna teknik ilerlemeye ket vuran yasalardan daha çok işe yarardı. Her şeyden yapay zekâyı sorumlu tutmak kaçamak bir tavır. Avrupa dilediği kadar siber düzenleme getirsin, dezenformasyon belası yok olmayacak. ... Yasa koyucular, bilim ve teknolojide ilerlemenin peşinden gitmek zorunda.”