Fransa: Kürtaj anayasal hak kapsamına alındı
Kürtaj hakkı Fransız anayasasına dahil edildi. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen oylamanın ardından, pazartesi günü parlamentonun her iki kanadında da 72'ye karşı 780 oyla gerekli beşte üç çoğunluğa ulaşıldı. Başbakan Attal, uzun soluklu bir mücadelenin zaferle sonuçlandığını söyledi. Fransa'da halkın büyük çoğunluğu özgürlükçü bir kürtaj yasasını desteklerken, Katolik Kilisesi buna karşı çıkıyor.
Acıların nüksetmesine karşı bir garantör
Eldiario.es anayasa reformundan memnuniyet duyuyor:
“Başbakan Gabriel Attal'ın genel kurul salonunda gerçekleştirdiği dokunaklı konuşması, uzun alkışlarla bölündüğü gibi yine alkışlarla sona erdi. Merdiven altı kürtajın ülkedeki kadınların hayatlarında ve bedenlerinde yol açtığı acıları pek çok ayrıntıyla ve alışılmadık netlikle hatırlatan bir konuşmaydı. ... Demokratik gerileme dönemlerinde ilk baltalanan kadın hakları olur. ... Attal'a göre ABD gibi ülkelerde yaşanan tam olarak bu. ... Veya Polonya ve Macaristan gibi ülkelerde. ... Söz konusu kadın hakları olduğunda taviz vermemeliyiz. Anayasa reformu, geçmişe dönmeyeceğimizin, kadınların dökülen gözyaşı ve kanlarını unutmayacağımızın garantörüdür.”
Yasaklamak yerine gereksiz hâle getirilmeli
Katolik La Croix gazetesi yine de kürtajın daha fazla artmaması için çaba gösterilmesi gerektiği kanaatinde:
“2024'te kürtaj sayısının neden bu kadar dramatik bir şekilde arttığı sorusu yanıtsız kalıyor. Erkekler de dahil cinsel sorumluluk konusunda eğitim eksikliğine daha fazla odaklanmamız gerekmez mi? Kürtaj yasaklanmamalı, ancak nihayetinde git gide daha az başvurulmasını sağlamak için elden gelen her şey yapılmalı.”
Bu ancak bir başlangıç olabilir
Libération’a göre kendi kaderini tayin etme hakkına giden yol daha uzun:
“Son 15 yılda ülkemizde kapatılan kürtaj merkezlerinin sayısı 130. ... Yasal süre zarfında kürtaj yaptırabilmek uğruna belediye değiştirmek zorunda kalmak normal değil ve hakkın anayasada yer bulması da bu durumu değiştirmeyecek. ... Sol cenah, doktorlara yönelik vicdanen kürtaj yapmayı reddetme maddesinin somut engel teşkil ettiğini de vurguluyor. ... Bu hakkın anayasaya geçmesi, cumhuriyet tarihimizde ve kadınların kendi bedenlerine dair kararları kendileri vermeleri hakkının bütünen tanınmasına giden (uzun) yolda önemli bir kilometre taşı olmayı sürdürecek, ancak tetikte kalmaya ve taleplerin ardında durmaya da devam edilecek.”