Netanyahu'nun ABD Kongresi'ne seslenişi ne anlama geliyor?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü dördüncü kez ABD Kongresi’nde konuştu. Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonu savunarak, Hamas’a karşı zafer vaadinde bulundu. Başbakan İsrail’in sivilleri korumak, Hamas’ın ise onları tehlikeye atmak için elinden geleni yaptığını söyledi. Önde gelen Demokrat siyasetçi Nancy Pelosi’nin sert bir dille eleştirdiği konuşmadan yorumcular da memnun kalmamış gözüküyor.
İçerikten yoksun süslü laflar
İsrail Başbakanı ABD Kongresi’ni ikna edemedi, diyor The Economist:
“Konuşması, siyasi detaylardan ya da ‘topyekûn zafer’in ötesine geçecek bir stratejiden yoksundu. Netanyahu, savaş sonrasında Gazze Şeridi’nin ‘askerden ve radikalizmden arındırılması’ ve ‘İsrail’i yok etmek istemeyen Filistinlilerce yönetilen sivil bir idareye kavuşturulması’ gerektiğini söyledi. Bunun nasıl yapılacağına dair ise ipucu vermedi. ... Netanyahu’nun coşkun belagatinin, başkanlığının son birkaç ayında Biden’ın dış politikasını değiştirmesi pek ihtimal dahilinde değil. ... Başbakan açsından şov yapmak, siyasi içerik sunmaktan daha önemliydi.”
Yabancılaşma sürüyor
Die Welt, çok sayıda Demokrat Partili milletvekili ve senatörün İsrail Başbakanı’nın konuşmasını boykot etmesinin İsrail için alarm zillerini çalması gerektiğini belirtiyor:
“Netanyahu, başbakanlığıyla geçen uzun yıllar boyunca ABD’li Demokratların İsrail’le yabancılaşmasına büyük katkı sağladı. Bu süreç, ABD’nin ilk siyah başkanını tongaya düşürerek onun iradesi dışında kendisini Kongre’ye davet ettirdiği Obama’lı yılların sonlarına doğru başlamıştı. Bunun yanı sıra izlediği yerleşim politikası, Donald Trump sevdası, İsrail’deki hukukunun üstünlüğüne yönelik saldırıları ve aşırı sağcılardan müteşekkil kabinesi de Netanyahu’ya arka çıkılmasını zorlaştırıyor … . Netanyahu … bu politikalarıyla İsrail’in müttefikleri nezdinde dahi büyük itibar ve teveccüh kaybına uğradı.”