Eyalet seçimlerinin ardından: AfD ile nasıl başa çıkmalı?
AfD’nin Saksonya ve Thüringen’deki yükselişi, diğer partileri büyük bir zorlukla karşı karşıya bıraktı. Berlin’deki koalisyon hükümetinin yaşadığı seçim fiyaskosunun ardından Avrupa basını, gözlerini aşırı sağcı ve başarılı bir partiyle başa çıkmanın yollarını bulması gereken CDU’ya çevirmiş durumda.
Politikalar belirleyici rol oynayacak
Svenska Dagbladet, Almanya’da aşırı uçlar arasında geniş bir merkezin bulunduğu günlerin geride kaldığı görüşünde:
“CDU, Avrupa’nın diğer pek çok ülkedesindeki merkez sağ partilerle aynı ikilem içinde. AfD ile işbirliği yapmayı katiyen reddetse de bunun alternatifi de genelde içerik bakımından kendilerine daha uzak olan sol partilerle hükümet kurmak. ... Almanya, kendi tarihsel deneyimine ve radikal milliyetçilere karşı ülkeyi savunmak için kendi özel gerekçelerine sahip. Ancak uzun vadede CDU ve Avrupa’daki diğer merkez sağ partilerin, parlamentoda hangi ortaklıkların en doğru -ya da en az yanlış- politikaları üretebileceğinden başka bir fikre meyletmeleri güç olacak.”
Hükümete dahil etmeyin
Kurier gazetesine göre AfD’nin hükümete girmesi tehlikeli bir hata olur:
“Aşırılıkçı partiler yasaklansın mı? Anayasa’ya riayet ettikleri sürece, seçmenin duygularını ya da korkularını yasaklamak kadar imkânsız bir seçenek bu. Ancak onları hükümete dahil etmek de ölümcül bir hata olur: Saçma, aşırı ve yabancı düşmanı talepleri hükümet programına girer. Küçük bir eyalet olan Thüringen’deki hükümet kurulurken de böyle bir adım atmaktan uzak durulmalı ve Almanya’nın karanlık tarihinde yeni bir perde daha açılmamalı.”
Federal Meclis seçimleri sınav olacak
El País, CDU’nun doğru tutum almasını umuyor:
“Thüringen ve Saksonya’dan çıkan sonuçlarla, AfD’nin etrafındaki güvenlik kordonu özellikle de ılımlı sağ bakımından bir kez daha sınanmış oldu. Aşırılıkçılar Almanya’daki eyalet hükümetlerinden dışlanmaya devam etse de bu sonuçlar, her iki eyalette de büyük oy kaybeden Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Liberallerden müteşekkil koalisyon hükümeti için ciddi bir uyarı niteliğinde. Bu da önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek ve hem aşırı sağın yükselişi hem de diğer partilerin aşırı sağcıların iktidar yürüyüşünü engelleme kararlılığı bakımından Almanya ve Avrupa için emsalsiz bir sınav olacak Federal Meclis seçimlerinde CDU’ya en iyi pozisyonu kazandırıyor.”