Bulgaristan yedinci kez seçime gidiyor

Bulgaristan'da seçmenler, 27 Ekim'de üç buçuk yıl içerisinde yedinci kez parlamentoyu belirlemek üzere sandık başına gidecekler. Haziran ayında gerçekleştirilen son seçimde Sofya'da hükümeti kurabilecek bir çoğunluk yine sağlanamamıştı. Ülke medyası, seçim yorgunluğuna ve siyasi ahlak erozyonuna dikkat çekiyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Dnevnik (BG) /

Uzlaşmacı bir çözüm ya da acı bir dünya rekoru

Dnevnik, parlamenterlerin yeni kararlar almak için halktan onay beklemek yerine kendi kırmızı çizgileri üzerinde çalışmaları gerektiği kanaatinde:

“Bu seçim, son üç buçuk yılda yapılan yedinci parlamento seçimi ve sonuçta parlamentodaki sandalye dağılımı mevcut halinden önemli ölçüde farklılaşmayacak. ... Herkes istikrarlı bir hükümetin gerekli olduğunu dile getiriyor, ancak partilerin belirlediği kırmızı çizgiler bu ihtimali hayli düşürüyor. Eğer bir uzlaşı hükümeti kurulamazsa, önümüzdeki yıl üst üste sekizinci kez erken seçime gitme riskiyle karşı karşı kalınır. Bu da Bulgaristan'ı dünya rekortmeni yapar.”

Sega (BG) /

Seçimler herkesi bıktırdı

Sega, yurttaşın seçime doyduğunu gören siyasetçilerin geleneksel seçim kampanyalarından uzak durmayı tercih ettiğini öne sürüyor:

“Seçim kampanyası öylesine sessiz sedasız yürüyor ki, insan gerçekten seçim olup olmayacağını sormadan edemiyor. ... Siyasetçiler artık seçmenin büyük kesiminin kendilerine güvenmediğinin bilincinde. Bu yüzden de artık kampanyalara para ve kaynak harcamanın anlamı olmadığı kanısındalar, bunun yerine az sayıda ama kesin oy kazanabilecekleri türlü oyunlara yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Seçime katılım bu kadar düşükken, 100 binin altında oy alan partiler dahi parlamentoya girebiliyor.”

Duma (BG) /

Antidemokratik bir iş modeli olarak seçimler

Duma, düşük katılımlı seçimlerde oy satın almanın daha kârlı hale geldiğine dikkat çekiyor ve demokrasilerde buna yer olmadığı eleştirisinde bulunuyor:

“Siyasette ve ekonomide batağa saplanmış durumdaki Bulgaristan'da seçimler büyük bir kazanç kapısına dönüştü. Bazı bölgelerde, oy başına 300 leva [yaklaşık 150 avro] gibi yüksek bir miktar ödeniyor. Eğer birileri oy satın almak için milyonlar yatırıyorsa, bunun toplumun çıkarlarıyla hiçbir alakası yok demektir. Bu, yatırılan parayı kârıyla birlikte geri kazanmaya yönelik bir yatırımdır. Peki bunun siyasetle ne ilgisi var?”