Ukrayna savaşı: Trump Kellogg'u arabulucu tayin etti

Emekli General Keith Kellogg, Donald Trump yönetiminde ABD’nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi olacak. Kellogg, Trump’ın ilk görev döneminde de Beyaz Saray’da güvenlik danışmanlığı yapmış ve ilkbaharda Ukrayna’daki savaşı bitirmeye yönelik bir plan sunmuştu. Plan uyarınca, ABD’nin her iki tarafa da baskı uygulayarak çatışmanın taraflarını müzakere masasına oturtması amaçlanıyordu.

Tüm alıntıları göster/kapat
Glavkom (UA) /

Sürdürülebilir bir barış getirmez

Glavkom, Kellogg’un savaşı bitirmeye yönelik yaklaşımını şöyle özetliyor:

“Kısacası, Ukrayna’ya savaşı halihazırda kontrolünü elimizde bulundurduğumuz topraklar dahilinde dondurması öneriliyor. Anlaşma karşılığında ABD’den silah ve güvenlik garantisi alacağız, Rusya’ya yönelik yaptırımlar hafifletilecek ve Ukrayna da NATO üyeliğinden vazgeçecek. İleride bir gün işgal edilmiş toprakları teoride ‘diplomatik yollarla’ geri alabiliriz, ancak Rusya’nın verilen bu ara süresince yeterli gücü topladığı gibi yeni bir savaş başlatması da bir o kadar muhtemel.”

El Mundo (ES) /

Kore'yi anımsatıyor

El Mundo da kuşkulu:

“Keith Kellogg, Kiev’in musluklarını kapatmak ve yeniden açma tehdidiyle de Moskova’nın tasmasını elinde tutmak istiyor. ... Trump’ın izlediği realpolitik, Kuzey ve Güney Kore ordularının hâlâ 1960 yılındalarmış gibi dürbünle birbirlerini izledikleri insandan arındırılmış bir bölgeyle bölünmüş durumdaki Kore’yi anımsatıyor. … Bu plan, adil barış fikrinden vazgeçildiği anlamına geliyor: Askeri mevziler güçlendirilecek -Rusya [Ukrayna’ya ait] toprakların yüzde 20’sini elinde tutacak- ve Putin işlediği savaş suçlarından ötürü hiçbir bedel ödemeyecek. ... Rusya yeniden saldırana kadar geçici çözüm gibi görünen bir plan bu. Üstelik Avrupa’yı da parçalayabilir.”

Serhij Taran (UA) /

Eski tüfeklerden

Siyaset bilimci Serhiy Taran, Facebook'taki gönderisinde rahatladığını belirtiyor:

“Trump'ın emekli General Keith Kellogg'u 'Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi' olarak ataması, personel tercihleri arasında en isabetlilerden biri oldu. Bu bilhassa da General'in ABD'nin güvenlik politikasındaki klasik yaklaşımı temsil etmesinden kaynaklanıyor. Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence ile çalışma deneyimi ve -daha da önemlisi- Vietnam Savaşı'na katılmış olması, onun dünyayı gerçekçi bir şekilde değerlendirme konusundaki yetkinliğini gözler önüne seriyor.”

Konstantin Sonin (RU) /

Nobel Barış Ödülü ihtimal dışı değil

ABD'de yaşayan ekonomi profesörü Konstantin Sonin, Facebook'ta Kellogg'un görevini savaşı sona erdirmek için bir fırsat olarak değerlendiriyor:

“Elbette bu plan herkesi mutlu etmiyor. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü yalnızca resmi belgelerde tanınmış oluyor. Buna karşılık Rusya, dünya pazarlarına yeniden erişim karşılığında Ukrayna'ya yıllarca tazminat ödemeyi taahhüt edecek. ... Diğer önerilerin aksine, bu plan başarılı olma potansiyeline sahip duruyor. Zira savaş sona erecek. Geçmişte Nobel Barış Ödülü tam da bu tür barışçıl kararlar alan devlet liderlerine verilirdi. Kore ve Kıbrıs'taki çözümler benzer yollarla bulunmuş ve İsrail-Filistin çatışmasındaki barış anlaşmalarının bir kısmı da aynı ilkelere dayanmıştı.”

Tvnet (LV) /

ABD gerekli argümanlara sahip mi?

Tvnet, Kellogg'un Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planındaki zayıf bir noktaya dikkat çekiyor:

“Kellogg'un, ABD'nin sert bir tavır sergileyerek Rusya'ya kimin söz sahibi olduğunu göstermesi gerektiği fikri, hayli mantıklı. Ancak bu, hem saldırgan devlet hem de Ukrayna açısından pek inandırıcı görünmüyor. Rusya'nın müzakere masasına oturmaya yanaşmaması ya da ateşkes koşullarını ihlal etmesi durumunda, ABD'nin askeri yardımlarını büyük ölçüde artıracağına inanmak için herhangi bir somut neden yok. Bu tür bir hamle dengeleri tamamen Ukrayna'nın lehine çevirebilir. Ancak eğer bu gerçekten mümkündüyse, neden daha önce yapılmadı?”

Frankfurter Allgemeine Zeitung (DE) /

Avrupalılar izlemekle yetinecek

Frankfurter Allgemeine Zeitung uyarıyor:

“[Kellogg] Ukrayna savaşını bir an evvel bitirmek üzere Ukrayna’nın bütün topraklarını geri alamayacağı ve NATO üyeliğinden daha uzun süreliğine feragat etmek zorunda kalacağı bir ateşkes öngören planını daha ilkbaharda sunmuştu. ... Bu her koşulda Batı’nın Rusya’yı zayıflatmayı amaçlasa da şimdiye değin bunu yeterince başaramayan politikasından kopuş anlamına gelir. Avrupalıların bu rota değişikliğine cepheden karşı çıkmasını beklemek zor. Hiçbir zaman Ukrayna’yı kendi başlarına destekleyebilecek durumda değillerdi ve bundan böyle de Amerika’nın himayesine bağımlı olmayı sürdürecekler.”