Trump Kongre'de konuştu: "Bu daha başlangıç"
ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Kongre’ye hitaben gerçekleştirdiği konuşmasında hedeflerini ve politikalarını anlattı: Trump konuşmasına başlarken, “43 günde çoğu hükümetin dört ya da sekiz yılda başardığından fazlasını yaptık, üstelik daha yeni başlıyoruz,” dedi. Ukrayna meselesine ise 100 dakika süren konuşmasının ancak sonlarına doğru kısaca değindi. Avrupa medyası Trump’ın sözlerini değerlendiriyor.
Muhalefet şokta
Jutarnji list, Demokratların Trump'a karşı koyacak hali olmadığı kanaatinde:
“Demokratlar tamamen şaşkınlık, şok ve genel bir felç durumu izlenimi veriyor, bu da onları daha da yetersiz kılıyor ve dolayısıyla yeni saldırılara açık hale getiriyor. Artık daha açık bir şekilde görülüyor ki, Demokratlar Cumhuriyetçiler tarafından ne kadar feci mağlup edildiklerini kabullenemiyorlar. Hâlâ eski oyunu oynadıklarını ve aynı kurallara göre hareket ettiklerini düşünüyorlar, ancak artık oyun değişti ve farklı kurallar geçerli. Muhalefet, X üzerinden kınamalara ve manasız protestolara sıkışıp kalmışken, hükümet yürütme kararlarını adeta seri üretimde alıyor ve böylece yalnızca ABD demokrasisini değil, tüm dünya düzenini temelden değiştirmeyi sürdürüyor.”
Vaatler bir zamanların Bolşevik Parti kongresindekiler gibi
İnsan hakları aktivisti Alexander Podrabinek, kendi kötü deneyimlerinden hareketle Facebook'ta muazzam vaatlerde bulunan siyasetçilere güvenmediğini ifade ediyor:
“Donald Trump, Kongre'deki konuşmasının sonunda 'Amerika’nın altın çağı başlıyor' programını hayata geçirdiğini ifade etti. Bu, bana çocukken Komünist Parti ve hükümet tarafından verilen şu sözü hatırlattı: 'Sovyet halkının şimdiki nesli komünizm altında yaşayacak.' Hatta bunun için belirlenen bir süre bile vardı: 20 yıl, yani 1980’e kadar. Çocuk saflığımla bu vaatlere inanmış ve böyle bir altın çağda yaşayacağım için çok sevinmiştim. Ancak 20 yıl sonra bir Sovyet toplama kampında oturuyor ve komünizmin tadını çıkarıyordum. Acaba Amerikalılar 20 yıl sonra ne diyecekler?”
Savaş ona göre önemsiz bir mesele
Rzeczpospolita, Trump’ın Ukrayna savaşına yönelik tutumunu çok sıkıntılı buluyor:
“Başkanlığının ilk 43 gününde zaten bildiklerimiz doğrulanmış oldu. Vladimir Putin’in emperyalist savaşı, Trump’ın öncelikler listesinde epey alt sıralarda. Bunu asli bir sorun, önümüzdeki on yıllarda Avrupa’daki güvenlik mimarisinin kaderinin bağlı olabileceği bir ihtilaf olarak görmüyor. Aksine, ona göre savaş mümkünse alelacele halledilmesi gereken bir mesele; çünkü pahalıya mal oluyor ve Trump somut getirisi olmayan şeylere para harcamayı sevmiyor.”
Putin'e yönelik en ufak bir eleştiri yok
The Times, Donald Trump'ın kamuoyu önünde Ukrayna Devlet Başkanı'na Rusya Devlet Başkanı'ndan çok daha sert davranmasından hayli hoşnutsuz:
“Trump'ın Kongre'deki konuşmasında dikkat çekici bir eksiklik söz konusuydu ve bu endişe vericiydi: Vladimir Putin'in adı bir kez dahi anılmadı. Ukrayna'daki savaşın baş sorumlusu hakkında en ufak bir eleştiri dile getirilmedi. Rusya’ya karşı fazla yumuşak olmakla eleştirilen Trump, temkinli bir şekilde şu yanıtı verdi: 'Savaşları sona erdirmek istiyorsanız her iki tarafla da konuşmalısınız.' Ancak Trump’ın Zelenskiy’ye karşı sergilediği düşmanca tavır ile yönetiminin Rusya konusunda net bir tutum sergilememesi arasındaki tezat giderek büyüyor.”