Makedonya'da siyasi kriz
Makedonya etnik gerginliklerin artmasına neden olan ağır bir siyasal buhran yaşıyor. Eski başbakan Gruevski'nin milliyetçi muhafazakar VMRO'su Aralık ayında yapılan seçimlerde çoğunluğu kaybetti. İktidara şimdi sosyalistler ve etnik Arnavutlar talip, ancak devlet başkanı bu görevi onlara vermekten çekiniyor. Bundan iki hafta önce meclis başkanı atandığında, parlamento basılmıştı. Makedonya bu kaostan nasıl çıkabilir?
Açık bir üyelik perspektifi verilmeli
Bulgaristan'da yayınlanan Duma gazetesi, Avrupa Birliği'nden gelecek net işaretlerin, Makedonya'daki siyasal krizi bastırabileceğine inanıyor:
“Sosyal demokratlar Arnavut partilerle işbirliği yaptıkları için muhalefetin sert baskısına maruz kalıyor. Dil, devlet sembolleri, ya da toprak bütünlüğü konusunda en ufak bir taviz durumunda, muhalefet sosyal demokratlara amansızca saldıracak. Dolayısıyla iktidarda oldukları sürece statükonun devam etmesi yönünde -demokratik ilkeler temelinde ve tartışmalı konularda Avrupa Birliği kurumlarıyla sıkı bir işbirliği içinde- çaba göstermeleri tavsiye olunur. Brüksel ise Makedonya ve Batı Balkanlar'daki diğer üye adayı ülkelerin sorunlarına daha duyarlı davranmalı. Net olmayan üyelik perspektifi, bu ülkelerin motivasyonlarını yitirmesine neden oluyor. Bunun sonucunda da sorunlarını tek başlarına ve yanlış olarak çözmeye çalışıyor, güvenliklerini tehlikeye atıyorlar.”
AB Makedonya'ya müdahale etmeli
Haber portalı Club Z, Makedonya'da etnik şiddetin patlaması halinde AB'nin bunu engellemesi gerekir, ikazında bulunuyor:
“AB Makedonya'da daha sert önlemler almalı, belki bireysel yaptırımlar uygulamalı. AB'nin VMRO (Makedon Devrimci Örgütü) partisine uygulayacağı siyasi izolasyon gibi başka araçlar da var. Yeni parlamento başkanının tanınması ve Brüksel'e davet edilmesi doğru bir adımdı. Atılması gereken bir başka adım, cumhurbaşkanının onayını alamayan yeni bir hükümetin kurulmasını onaylamak ve onu desteklemek. ... Etnik gerilimlerin araçsallaştırılması siyasi krizi bir anda etnik bir krize dönüştürebilir. Bunu engellemek için AB'nin daha kararlı adımlar atması ve krize müdahale etmesi gerekir. İktidarda kim olursa olsun Balkanlar'ın batısında etnik şiddeti kışkırtmanın doğru bir seçenek olmadığı mesajını vermeli AB.”
Kontrolden çıkmış bir ülke
Kathimerini gazetesi, Makedonya'nın şu sıralar bir barut fıçısını andırdığı uyarısında bulunuyor:
“Ülke aralık ayı başından bu yana yönetilemez halde. O zamanlar krizi aşmak için erken seçim yapılmıştı. Ekonomi her geçen gün daha da kötüleşiyor, anayasal ve parlamenter hukuk anlayışına ilişkin tüm ilkeler askıya alınmış, siyasi çatışma ve etnik nefret doruk noktasına ulaşmış durumdayken, tüm bu gerilimlerin aktörleri geri adım atmamakta ısrarlı. ... Bu durum kontrolden çıkabilir. Kafa kafaya çarpışmayı engelleyecek uygulanabilir bir çözüm ivedilikle bulunmadığı halde birçok insan olabilecek en kötü senaryodan endişe ediyor; bunun için bu çatışmaların etnik bir nitelik kazanmaması son derece önemli. Ülkenin iç savaşın eşiğine geldiği 2001 yılına ilişkin anılar halen tazeliğini koruyor.”
Gruevski'nin partisi ateşle oynuyor
taz gazetesi, Makedonya'da eski başbakan Gruevski'nin liderliğindeki milliyetçi VMRO partisi, kendisini Slav-Makedon ulusunun tek meşru temsilcisi olarak gördüğü için iktidara dört elle sarılmış durumda olduğunu vurguluyor:
“Görünen o ki demokrasi, yalnızca en güçlü partinin iktidarı güvenceye almasına imkan sağlayacak kadar sürdü. Ancak yolsuzluk nedeniyle iktidar partisinin halktan aldığı destek her geçen gün eriyor. Buna verilen tepki, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, muhalefetin engellenmesi ve istihbaratın yönettiği bir devlet oldu. Ancak geçen sene sosyaldemokratların Slav-Makedonları, Arnavut ve Romanları çokuluslu bir muhalefet altında toplamayı başarmış olması, VMRO'nun iktidarı için büyük tehdidi oluşturmuştu. ... VMRO, hem geçen perşembe parlamentoyu basanlara benzer eli sopalı bir güruhu kontrol ediyor hem de istihbarat ve ordu emri altında. Bu partinin elindeki tüm araçları, siyasi rakipleri arasına nifak sokmak için kullanacağına şüphe yok.”