Merkel ile Macron'un projeleri devrimci mi?
Almanya ila Fransa, Paris'te ortak silahlanma projeleri ve daha derin bir AB savunma politikası planları konusunda anlaştı. İki ülke ayrıca Avro bölgesi reformu da öngörüyor. Doğu ve Batı Avrupalı köşe yazarları Merkel ile Macron'un projelerini kuşkuyla izliyor.
Eski uçurumlar derinleşebilir
Merkel ile Macron'un Paris'te daha yakın bir askeri işbirliği kurmayı amaçlamaları, Deutsche Welle Romanya servisinin hoşuna gitmemiş:
“Almanya, ABD'den bağımsız bir Avrupa savunması fikrini ve farklı hızlara sahip bir Avrupa yapısını destekliyor. ... Böyle bir siyasetin sonuçları, Doğu'nun bir kez daha Batı'ya yabancılaşmasına ve komünizm tarafından yaratılan ve asla tam olarak aşılamayan uçurumların bir kez daha derinleşmesine yola açacağı için yıkıcı olabilir. ... Bunun yerine Doğu Avrupa ile varılacak daha zorlu ama daha etik bir Yeni Anlaşma yoluna gidilmesi ve birçok Batı Avrupalının Trump alerjisine rağmen transatlantik ilişkilerin yeniden başlatılması tercih edilmeli. Ne var ki, bu adımların atılabilmesi için çok çalışmak ve pek de popüler olmayan özeleştiri yapmak gerekecek. Kim böyle bir iş yükünün altına girmek ister ki?”
Yeni Avrupa'da İsveç'in yeri neresi?
İsveç için Fransa ile Almanya arasındaki yakın ilişki iyiye işaret değil, diyor Göteborgs-Posten:
“Fransa ile Almanya'nın birlikte yapacakların hamlenin en akla yakın sonucu, Avro bölgesi dışındaki ülkelerin ancak ikinci sırayı aldığı, iki farklı hıza sahip bir Avrupa Birliği olacaktır. İsveç böyle bir gelişmeyi, Britanya'nın da desteğiyle uzun süre engellemeyi başardı. Şimdi İsveç'in yapabileceği tek şey, Polonya ve Macaristan gibi Doğu'daki Vişegrad ülkeleriyle ittifak kurmak olacaktır. Bu ülkeler de devletler üzeri bir anlayışa direnç gösteriyor ama değerler konusunda İsveç'ten çok daha uzakta duruyorlar. ... İsveç hükümetinin, Macron'un sergilediği Avrupa Birleşik Devletleri vizyonu karşısına koyacağı bir stratejisi var mı?”