Moskova'nın Zapad stratejisi ne?
Rusya ve Beyaz Rusya, Zapad (Batı) adlı altı günlük bir ortak askeri tatbikat başlattı. Resmi verilere göre yedi gün sürecek bu tatbikata her iki ülkeden 13 bin asker katılacak. Köşe yazarları Rus birliklerinin tatbikatın ardından Beyaz Rusya'da kalmasından endişeli. Bu yüzden NATO'dan hem gücünü, hem de diyaloga hazır olduğunu göstermesini bekliyorlar.
Askeri tatbikatın ardındaki plan
Jutarnji list'in analizi, Rusya'nın 'Zapad 17' tatbikatıyla net bir hedefi olduğu yönünde:
“NATO'nun, AB'nin ve Minsk'in şunu anlaması lazım: Belarus Moskova için stratejik önemi olan bir ülke ve tatbikat sırasında bu ülkeyi Rus etki alanında tutmak için gerekli her şey yapılacaktır. ... Tatbikat NATO ile Rusya'nın uydusu ülkeler arasındaki jeostratejik açıdan en hassas noktada, yani Baltık ülkelerini NATO'nun geri kalan kısmından ayıran ve Rusya'nın, sınırları dışındaki toprağı olan Kaliningrad'ı Belarus topraklarıyla birleştirebilecek 104 kilometre uzunluğundaki Suwałki koridoru boyunca yapılıyor. 'Zapad 17' tatbikatının, Rusya ordusunun böyle bir askeri operasyonu en kısa sürede gerçekleştirebildiğini gösterdiği bir gövde gösterisi olduğunu herkes biliyor.”
Moskova Minsk'e güvenmiyor
Belaruslu muhalif Aleś Łahviniec'e göre, ortak tatbikat Belarus açısından da endişe verici:
“Kırım'ın ilhakından beri maalesef ünlenen ve ne içişleri bakanlığına, ne [istihbarat örgütü] FSB'ye ne de ulusal muhafız ordusuna dahil olan 'küçük yeşil adamlar', Rusya savunma bakanı yardımcısının ifadesine göre bir dizi 'terörle mücadele tatbikatına' katılıyor. Bu da tatbikat sonrasında Rusya askerlerinin Belarus'ta kalacağı endişesini yaratıyor. Kremlin ise, bugün AB'ye komşu olan ve sadece kağıt üzerinde olsa da bağımsız, izole ve çekingen bir ülkenin orta vadede Avrupalılaşıp eski imparatorluktan bağımsızlaşmasının mümkün olduğunu düşünüyor.”
Putin boş yere güç gösterisi yapmaz
Rusya'nın NATO ve AB sınırında yaptığı büyük tatbikat, Hospodářské noviny'i de endişeleniyor:
“'Zapad 17'nin sadece savunma amaçlı olduğu ve kesinlikle yabancı bir devlete yönelik olmadığı söyleniyor. Rusya, 2014 ilkbaharında Ukrayna'yı Kırım'dan çıkarmak ve Donets havzasını savaşa hazırlamak için büyük bir askeri tatbikatı kullanmıştı. ... Putin boş yere güç gösterisi yapmaz. NATO, tatbikat sonrası bütün birliklerin geri çekilmiş olmasına dikkat etmeli. Bilindiği üzere insanın iştahı yemeye başlayınca açılır. Putin önce Çeçenistan'da, ardından Gürcistan'da ve şimdi Ukrayna ve Suriye'de hep askeri çözümden yana oldu. Peki yarın ne olacak? Öbür gün ne olacak? Günün birinde sıra başkalarına da gelmeyecekmiş gibi davranmaktan vazgeçelim.”
Yıldırma ve diyalog
Askeri tabikatla ilgili Handelsblatt'ın görüşü, iki şeyin altının çizilmesi gerektiği:
“Birincisi, Batı savunmaya yatırım yapmalı; hem de Baltık bölgesinde. Kimse, sözümona barış yanlılarının kendilerini, Doğu'daki dört NATO birliğinin, yani Enhanced Forward Presence'in Rusya'ya karşı bir saldırganlık sinyali olduğuna inandırmasına izin vermemeli. Bu varlık Batı'nın zayıflık göstermeyeceğinin net bir işareti sadece. NATO'nun 'çift yön kararının' ve Willy Brandt'ın Doğu politikasının başarısının temelinde bu vardı: 'Savunmaya hazırız' mesajı ve diyalog önerisi. İşte şimdi ihtiyacımız olan ikinci bileşen bu: Gorbaçov'un bir zamanlar 'Ortak Avrupa' dediği kıta için Moskova'yla ortak bir güvenlik planı için müzakereye hazır olmak ve yeniden uluslararası silahlanma denetimi ve silahsızlanma hamlesi yapmak.”
Mesele tatbikat yapmak
Baltık denizinde yapılmakta olan askeri tatbikatlarının öneminin abartılmamasında fayda var, diyor Keskisuomalainen:
“Bu askeri manevralar hakkında zaten dehşet verici bir tartışma yürütülmüş durumda. Bu manevralar bir gövde gösterisi ve savaş yönünde atılmış ilk adım olarak nitelendirildi. Bu gibi yorumlar yanlış, sorumsuz ve propaganda amacı taşıyan gerilimlerdir. Rusların askeri manevrası, birliklerin düzenli olarak yaptığı bir tatbikat. Büyük bir devletin düzenli olarak birliklerini tatbikata sokması anlaşılır bir tutum. Aynı şekilde İsveç, ABD ve Finlandiya da İsveç sınırları içerisinde birliklerini çalıştırıp işbirliği provası yapıyorlar. Askeri manevralar orduların olağan faaliyetlerindendir. Manevraların kapsamı ve sıklığına bakılarak ancak siyasetin ilgili ordulara verdiği önem anlaşılabilir.”
Barış eylemcilerinin Kremlin'e desteği
İsveç tarafından eşzamanlı olarak yapılan askeri tatbikat Aurora, barış hareketi tarafından eleştiriliyor. Expressen'e göre İsveç, böyle yaparak Rusya'nın elini güçlendiriyor:
“[Bir İsveç adası olan] Gotland'taki Yeşiller'in yalan söylemesi ve İsveç'in yürüttüğü bir savunma tatbikatını bir savaş ve NATO manevrası olarak göstermeleri, yani Rusya'nın yaymaktan hoşlandığı bu imge gerçekten etkileyici. Putin'in Rusyası Batı'daki kanaati etkilemeye yatırım yapıyor. Tıpkı Sovyetler dönemindeki gibi Kremlin de barış hareketinin desteğini alıyor. Parlamenterleri ve hükümet üyelerini kendine çeken bir hareket bu açıdan güvenlik sorunu olarak görülebilir.”
Rusya ikinci bir Kuzey Kore mi oluyor?
Letonya eski savunma bakanı Artis Pabriks, Tvnet'te Rusya'nın uluslararası arenada giderek yalnızlaştığını ifade ediyor:
“Rusya, askeri tatbikatın komşu bir ülkeye saldırmak ya da bu ülkeyi işgal etmek için yapılmadığını iddia edebilir elbette. ... Ancak askeri tatbikatın saldırgan niteliği, söylemin Rusya'nın gerçek niyetleriyle örtüşmediği endişesini yaratıyor. ... Rusya'da Batı'yı dış düşman olarak gösteren propaganda çarkının sesi giderek daha yüksek çıkmaya başladı. Rusya bu şekilde gelecekte de Batı'yla çatışmacı bir ilişki yürütmek istiyor. Kremlin böyle yaparak kendini yanlızlığa iterken bu konumdan çıkabilme imkanlarını da kendi elleriyle tehlikeye atıyor. Bunun sonucunda Rusya, yalnızlaşan ama buna rağmen komşularına askeri şantaj yapan Kuzey Kore'ye dönüşme yolunda.”
Zapad, çok manidar bir isim
1990 yılında bağımsızlığına kavuşan Litvanya'nın ilk devlet başkanı Vytauta Landsbergis, Lietuvos žinios için kaleme aldığı yazısında, sadece Zapad adının bile Rusya'da rakiplere ne kadar nefret duyulduğunu gösterdiğini söylüyor:
“Büyük, korku uyandıran tatbikatın adı Zapad ('Batı'). İşte küresel düşmanın adı bu ve biz de bu grup içerisinde görülüyoruz. (Yüzünü iyice Batı'ya dönmeden önce yıkmayı umdukları Ukrayna'da durum biraz daha farklı.) ... Rakibimiz (komünizmin bir mirası olarak) küresel ve ideolojik düşünme alışkanlığına sahip olduğundan, Doğu'daki bütün güçleri arkasına toplayabileceğini umuyor. Nitekim [gelişmekte olan ekonomiler birliği] BRICS de demokratik Atlantik ittifakını dengelemek üzere hayat geçirildi. Kremlin beyinlerinin yıkanmasından muzdarip yurttaşlarına, saldırının yönü olarak, yok edilmesi gereken şeytan Batı'yı işaret ediyor.”
Finler Rusya'yı provoke etmemeli
Finlandiya Savunma Bakanı Niinistö, NATO üyesi olmayan Finlandiya'da da ortak askeri tatbikatların yapılabileceğini söyledi. Savon Sanomat temkinli:
“Bu dediğimiz iki ucu keskin bir kılıç. Bu askeri tatbikat bir yandan Rusya'ya, Finlandiya'nın Batının bir parçası olduğunu, iyi hazırlandığını ve NATO üylerinden destek gördüğü mesajını güçlü bir şekilde verecektir. Kuşkusuz kendi topraklarında gerçekleştirilecek bir ortak tatbikat Finlandiya'nın askeri hazırlığı açısından da faydalı olacaktır. Öte yandan bu mesaj bizim için muğlak kalacaktır, çünkü tatbikatın ardından NATO üyeliğinin sağladığı güvenlik garantilerine sahip olmayacağız. Rusya yürüttüğü bilgi savaşında bu önlemleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumlayabilir ve rahatsız edici karşı önlemler için bir bahane olarak kullanabilir.”
Kim korkar Moskova'dan?
Baltık ülkelerinin bu tatbikat nedeniyle Rusya'nın saldırganlığından çekinmesi yersiz, diyor 15min:
“Baltık bölgesi, Rusya'nın öncelik listesinde altıncı sıraya kadar geriledi. Söz konusu listenin başında bugün (sadece Suriye değil) Ortadoğu yer alıyor. İkinci sırayı Arktika alırken üçüncü ve dördüncü sırayı Balkan ve Karadeniz ülkeleri işgal ediyor. Üstelik Ukrayna'daki savaş da henüz sona ermiş değil. Bu nedenle bizler, Kremlin'in gündeminde ancak altıncı sıradayız. Tam da bu nedenle bu bölgede dramatik gelişmeler beklememeliyiz. Öte yandan Rusya'nın, ordusunun bunca gücüne karşın bir süper güç olmadığını kabul etmemiz gerek. Böyle bir durumda kaynak israfı yapmak istemez. Üstelik NATO da ilgi ve dikkatini bölgemize kaydırmış durumda.”
Askeri tatbikat her ülkenin hakkıdır
İsveç ordusu da pazartesi günü büyük askeri tatbikatı Aurora 17'yi başlattı. Tatbikatı eleştirenler, bunu Moskova'yı boş yere kızdıracak bir provokasyon olarak görse de, Svenska Dagbladet bu söylemi reddediyor:
“Bir ülkenin kendini savunma tatbikatı yapmasında kuşkulu bir taraf yok -en azından olmaması gerekir. Oysa Aurora 17'nin yapılacağı açıklandığından bu yana barış hareketinin eleştiri ve protestoları oldukça sertleşti. Buna karşın Rusya'nın, neredeyse beş katı büyüklükteki Zapad 17 tatbikatına getirilen eleştiri sayısı çok kısıtlı. 'Aurora'yı durdurun' websitesinde, Rusların sadece dışarıdan bir provokasyona tepki vereceği yönündeki Rus söylemi tekrarlanıyor. Oysa Zapad 1970'li yıllarda sıklıkla tekrarlanmış bir tatbikat. Rusya'nın tatbikatının, İsveç'in 'saldırganlığına' bir tepki olduğu görüşü, gerçeklikten çok uzak.”