Almanya felç olunca Avrupa duracak mı?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya'daki koalisyon görüşmelerinin kesilmiş olması karşısında kaygılı. Hollanda Dışişleri Bakanı Zijlstra bunu, Avrupa için kötü haber olarak nitelendirdi. AB Komisyonu Başkanı Juncker ise Berlin'de istikrarlı bir hükümet olmadan AB'nin reform motorunun duracağından endişeli. Ancak tüm medya organları aynı karanlık tabloyu görmüyor.
Avrupa baharı çabuk soldu
NRC Handelsblad, Avrupa'nın yenilenme sürecinin şimdilik askıya alındığından endişe ediyor:
“Almanya ve Fransa'da, popülist odakların az çok engellenebildiği zorlu geçen seçimlerin ardından eylül ayı sonlarına doğru bir 'Avrupa baharı' havası esmeye başlamış, savunma, Avro Bölgesi ve göç gibi kimi önemli başlıkları ele alma fırsatı doğmuştu. Avrupa Birliği Konseyi geçtiğimiz ay, kendi ifadeleriyle 'Gordion Düğümünü' çözmek, daha doğrusu kesmek üzere bir dizi süper zirveden oluşan sıkı bir gündem belirledi. Ancak bunun için gerekli siyasi iradeyi oluşturmak için kullanılacak zaman aralığı çok dar. Bir buçuk yıl sonra Avrupa Parlamentosu seçimleri yeniden kapıya dayanacak ve herkes seçim mücadelesine odaklanacak.”
Kaptansız filo
Almanya'daki siyasi durum, Avrupa için iyi haber değil, diyor Naftemporiki ve yaşananları kaptansız bir gemiye benzetiyor:
“Fırtınalı zamanlarda kimse dümenin başında durmazsa, geminin kayalıklara çarpması tehlikesi doğacaktır. ... Hükümeti olmayan bir Almanya Avrupa'nın geleceği, Brexit süreci, Yunanistan meselesi, Macron'un daha dar kapsamlı bir Avro bölgesi ve Avrupa'nın yeniden güçlendirilmesine yönelik önerilerine ilişkin kararların askıya alınması anlamına gelir. Almanya gemisi kaptansız seyrettiği sürece, rotadan sapma eğiliminde ve yanlış yöne doğru ilerliyor. Almanya gemisi olmadan, Avrupa filosu saldırılara açık ve yönsüz olmaya mahkumdur.”
Paniğe gerek yok
Hükümetin kurulmasındaki gecikme, Neue Zürcher Zeitung'a göre kaygıya neden olmamalı:
“Almanya'da çoğunluk hükümeti kurma olasılıkları tükendi. Böyle bir durum daha önce hiç yaşanmamıştı. Ne var ki Almanya şimdi uzunca bir süre siyasi istikrarsızlık, yeni deneme ve deneyler yapma lüksüne sahip -ki başarısızlığın sağladığı olumlu yönlerden biri bu. Almanya, hem ekonomik, hem sosyal hem de kurumsal açıdan son derece güçlü ve istikrarlı bir ülke. Mevcut durumda hükümetin kurulamaması ülkeyi gerçekten de bir krize sürükleyecek olsaydı parti liderleri herhalde akıllarını başlarına toplardı. Şu anda paniğe kapılmaya gerek yok. Gerek Almanya'nın gerekse yapılacak reformlara bel bağlayan AB ve ekonominin kendisinin, çözüm aramak için yeterince vakti var.”
Merkel olmasa Brexit engellenebilir
Angela Merkel başbakanlığı bırakacak olursa, AB'de Brexit konusunda kartlar yeniden karılabilir, diyor The Independent:
“Hıristiyan Demokrat Birlik partisi CDU'nun başına, işgücü dolaşımında daha kuşkucu bir tutum sergileyen yeni bir parti başkanı gelirse ne olacak? Ya da bu yeni başkan temel ilkenin tüm AB içinde gözden geçirilmesini isterse? Nitekim Büyük Britanya'nın AB'de kalması için kulis yapan eski Alman sanayi temsilcilerinin yeni bir inisiyatifinin talebi de bu yönde. [Britanya'nın] Eski başbakanı Tony Blair, gizemli bir hava takınarak Avrupa'nın siyasi liderlerinin böyle bir reformu daha aylar öncesinden düşündüğünü ima etti. Böyle bir hamle yapılacak olursa, Brexit kararının ardındaki temel itki de bir hamlede ortadan kalkmış olacak. Diğer devletler de bu gelişmeye büyük bir destek verecektir.”