AB oturum yasası eşcinsel çiftleri de kapsamalı
Avrupa Adalet Divanı kararına göre, hemcinsi bir AB yurttaşıyla evlenen AB yurttaşı olmayan birine, AB'de oturum izni verilecek. Amerikalı bir hemcinsiyle Belçika'da evlenen bir Rumen, Romanya'nın eşine oturum izni vermemesi nedeniyle dava açmıştı. Rumen makamları bu kararı ülkede eşcinsel evliliklerin yasak olmasıyla gerekçelendirmişti. Romanya basını ülkenin bu çağdışı uygulamayı daha fazla sürdüremeyecek olmasından mutlu.
Rumen eşcinsellerin hakları desteklenmeli
Radio Europa Liberă'ya göre, Lüksemburg kararı Romanya'daki eşcinsel çiftlere de eşit haklar verilmesine yol açmalı:
“Aksi takdirde kendilerine ayrımcılık uygulandığını düşünecekler. Burada sorun, Avrupalı yargıçların verdiği kararın, şu anda Romanya dışında evlenen eşcinsellerden AB vatandaşı olmayanları, ülkedeki eşcinsellere göre ayrıcalıklı hale getirmesi. ... Belli bir çerçeveden bakıldığında ayrımcılık bu, hatta yasa karşısında eşitsizlik, ki bu da Romanya anayasasının ihlali anlamına geliyor. Çözüm, Bükreş Anayasa Mahkemesi'nin kayıtlı partnerlik kategorisini yürürlüğe koymasıdır. Eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftler gibi devletin korumasında olması ancak bu şekilde sağlanabilir.”
Karar gericiliğin son kalesini vuruyor
Romanya eşcinsel partnerlik konusunda bu karardan ders çıkarması gereken az sayıda çağdışı AB ülkesinden biri, diyor El Mundo:
“Avrupa Adalet Divanı konuştuğunda devletler kulak vermekle kalmaz, itaat de ederler. Ve şansları yaver giderse ulusal yasama erklerinin, üyesi oldukları grubun standartlarına uygun olmadıklarını fark ederler. ... Bu karar LGBT topluluğunun eşit haklar mücadelesinde kazandığı net bir zaferdir. Romanya, Slovakya, Letonya, Litvanya, Bulgaristan ve Polonya eşcinsel partnerlik müessesesinin yasalarla düzenlenmediği son AB ülkeleri. Siyasi ortaklık aynı zamanda bir değer yargıları birliği demektir.”
Eşcinel çiftleri bekleyen eşitsiz muamele
Eşcinsel evlilik Romanya'da ateşli tartışmalara neden oluyor. Hatta muhafazakarlar eşcinsel evliliği anayasayla yasaklamak niyetinde. Bu açıdan bakıldığında Lüksemburg'ta verilen hüküm çok daha önemli, diyor Evenimentul Zilei:
“Anayasadaki evlilik tanımın [muhafazakarların istediği gibi] 'kadın ve erkek' ifadeleri konacak olursa, nikah memurluğunca evlenme talepleri reddedilen bir eşcinsel Rumen çift ile yurtdışında evlenen ve ardından evliliğini Romanya'da kaydettiren [Rumen ya da AB yurttaşı olmayan] bir çift arasında açık bir ayrımcılık olacaktır. ... Avrupa Adalet Divanı yargıçları, Rumen hukukunun eşcinsel evliliklerin tanınması yönünden değiştirilmesini önermiyor. Ancak 'koca' ifadesinin aynı cinsiyete sahip eşleri de kapsaması ve bunların Avrupa'da serbest dolaşımı, Romanya'daysa oturum hakkı alabilmeleri için bir şeylerin değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar.”
Bu karar Doğu Avrupa için bir fırsat
LGBT aktivisti Vlad Viski, Adevărul'daki yazısında, eşcinsel evliliklerin çoğunlukla kabul edilmediği Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için bu mahkeme kararı bir alarmdır, diyor:
“Doğu Avrupa kararlı adımlar atmalı ve en azından kayda geçmiş, resmi partnerlikleri tanıyıp Avrupa değer yargılarını ciddiye aldığını göstermeli. ... Bu karar her ne kadar siyasetçilerin başını ağrıtsa da partnerlik kavramının yürürlüğe girmesini meşrulaştırmak için iyi bir çözüm olacaktır. Zira her zamanki 'Avrupa bizi zorluyor' teranesi, muhafazakar gruplarla başını derde sokmadan LGBT topluluğuna haklar verebilmelerine imkan tanıyacaktır.”