Çocuk parası ve kıskançlık tartışması
Bir AB ülkesinde üç ay çalışan herkes, çocuklarının yaşadığı ülkeden bağımsız olarak, kendisinin ikamet ettiği ülkede çocuk parası almaya hak kazanıyor. Çocuk parası alan yabancı uyrukluların sayısı Almanya'da rekor seviyeye ulaştı. Bu yüzden Doğu Avrupa kaynaklı bu sözde "sosyal turizme" karşı ciddi bir siyasi tepki doğmuş durumda. Yurtdışında yaşayan çocuklara çocuk parası ödenmesi adil değil mi?
Sosyal sistemlerin suistimaliyle mücadele şart
Devlet radyosu Český rozhlas, çocuk parasının ardında sıklıkla bir sahtekarlık niyeti yatıyor olmasına öfkeli:
“Almanya, yurt dışına ödenen 600 milyon Avro tutarındaki çocuk parasını ciddi oranda azaltmak isterken kendine, bilhassa Macaristan ve Slovakya'dan gelen sosyal turizmi kısıtlamak isteyen Avusturya'yı örnek alıyor olmalı. Çekler sosyal sistemin istismarını önlemeye yönelik her çabayı tereddütsüz desteklemeli. Sırf hırsızlık olduğu için bile karşı çıkmak gerekir. Aksi halde ebeveynlerden birinin Doğu Avrupa'dan, sırf çocuk parası almak için Almanya'ya gitmesi düşmanca tepkilere ve kıta Avrupası'nda hareket serbestisinin kısıtlanmasına neden olabilir.”
Eşit muamele AB'nin temel sütunlarından biri
Deutschlandfunk bu tartışmada AB Komisyonu'nun yanında yer alıyor:
“Almanya uzun süredir şikayet etse, Avusturya'ysa ayrı bir yol izlemeye karar verse de AB Komisyonu, devletlerin çocukların ikamet yerine göre hizmet sunmasına yıllardır karşı çıkıyor. Bu, klasik bir AB bürokrasisi değil. İşverenlere eşit muamele, Avrupa özgürlük anlayışının temel sütunlarından biridir. Mevcut örnekte olduğu gibi Avrupa'daki ekonomik uçurum büyüdüğünde bile bu ilkeden vazgeçmemeliyiz. Suistimalle mücadele için şimdiye kadarkinden daha yoğun bir denetime ihtiyaç var. Ancak konu bir haset meselesi haline gelmekten çıkarılmalı artık.”