AB'nin göç politikasında ilerleme var mı?
Brexit'in yanı sıra Salzburg'taki zirvenin en önemli ikinci başlığı göç oldu. Avusturya Başbakanı Kurz, Ankara'yla imzalanan anlaşma örnek alınarak Kahire'yle de işbirliğine gidilmesini önerdi. Frontex'in bütçesinin arttırılması konusunda mutabakat sağlandı. Kimi köşe yazarları, AB'nin doğru yolda olduğunu dile getirirken diğerleri ayrıntılar konusunda yeni tartışmalar başlayacağından endişeli.
Bir iç deniz: Akdeniz
Göç politikası konusunda Afrika'yla işbirliği Avrupa için kaçınılmaz, diyor Wiener Zeitung:
“Realitede böyle bir ortaklığın, en azından kuramsal düzlemde bile olsa üzerinde düşünülecek hiçbir alternatifi yok. Avrupa Akdeniz adındaki bu gülünç derecede küçük iç denizin karşı kıyısındaki komşularına yakın bir işbirliği önermek, hatta bu işbirliğini tüm kıtaya yaymak zorunda. ... Elbette bu girişimi hayırseverlik ya da ahlaki bir sorumlulukla gerekçelendirmek mümkün ancak temelinde yatan asıl sebep, aydınlanmış Avrupa'nın kendi çıkarları. ABD ve Afrika'nın arasında Atlantik Okyanusu var, Çin ise dünyanın diğer ucunda yer alıyor. Bu ülkelerle kıyaslandığında [göçmenler için] Avrupa'ya geçiş bir koşu bakkala gitmeye benziyor.”
Hımbıllığın zamanı değil
AB'nin göç konusunda hareketsiz kaldığı doğru değil, diyor Zeit Online ve bir örnek veriyor:
“Salzburg'ta düzenlenen zirvede devlet ve hükümet başkanları, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in, Avrupa sınır güvenliği ajansı Frontex'in personel sayısını 10 bine çıkarma planını açık biçimde desteklemişti. Elbette bu, yarın sabah Avrupa sınırlarına 10 bin memurun yerleştirileceği anlamına gelmiyor. AB'nin bu personel alımını nasıl finanse etmeyi düşündüğü bile henüz belli değil. Ayrıca Frontex'in yetkileri konusunda da şiddetli bir kavga sürüyor. ... Ancak AB'nin dış sınırlarını tembelliği yüzünden göz ardı etmesi bir daha söz konusu olmayacak. AB çok çaba gösterdiği bu konuyu artık görmezden gelmiyor.”
Şeytan ayrıntıda gizli
Salzburg'ta temelde bazı ilkeler üzerinde anlaşılsa da bunların uygulamaya geçirilmesi her zamanki gibi zor olacak, diyor Dnevnik:
“Baharda düzenlenen AB zirvesinde alınan, AB sınırları içindeki sığınmacı merkezleri ile sığınmacıların Avrupa'ya geldikleri ülkelerdeki kabul merkezlerine ilişkin kararlar da ayrıntılar yüzünden hayata geçirilemedi. Bu ayrıntılardan bir tanesi, sığınmacıların üye ülkeler arasında paylaştırılmasının yanı sıra Kuzey Afrika ülkelerinin AB'yle böylesi bir işbirliğine girme iradesi oldu. Bir başka mesele de hem bu işbirliğinin hem de personel sayısı 1.500'den 10 bine çıkarılan ve AB'nin dış sınırlarında yeni yetkilerle donatılacak sınır koruma ajansı Frontex'in nasıl finanse edileceği.”