Macron'un ilk Varşova ziyareti
Emmanuel Macron, Doğu Avrupa'nın en büyük ülkesiyle ilişkileri düzeltmek amacıyla Fransa cumhurbaşkanı seçildikten sonra pazartesi ve salı günü ilk kez Polonya'yı ziyaret etti. İki ülke arasında özellikle iklim koruma, savunma, hukuk devleti ve sığınmacı politikası konularında farklılıklar bulunuyor. Avrupalı yorumcular bu buluşmadan farklı birçok sonuç bekliyor.
Brexit'in açtığı yaraların sarılması gerekiyor
Süddeutsche Zeitung'un Paris muhabiri Nadia Mantel'e göre Macron'un Varşova ziyareti, geç kalmış bir hamle:
“Elysée Sarayı'ndan yapılan açıklamalarda Brexit'e verilecek tepkinin, Berlin'in doğusundaki AB üyesi ülkelerle işbirliğini geliştirmek olacağı belirtildi. Ancak burada Brexit kampanyasının büyük ölçüde Doğu Avrupalıların üzerinden yapıldığını gözardı etmemek lazım. Polonya, Bulgaristan ve Romanya halklarına karşı açıkça nefret ve önyargı kışkırtıldı. Brexit'in bir yara olmasının tek nedeni Büyük Britanya'nın gitmesi değil, aynı zamanda Avrupalılarla Avrupalıları karşı karşıya getirmesi. Tüm bunlar karşısında Paris'in ve Berlin'in sorumlulukları arttı. Brexit sonrası dönemde sadece stratejik çıkarlar değil, yaraların birlikte sarılması da önemli.”
Yurttaşlar Fransa'nın desteğini hak etti
Fransa İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Bénédicte Jeannerod ve Helsinki İnsan Hakları Vakfı Polonya Şubesi Müdür Yardımcısı Maciej Nowicki, L'Obs'ta yayınlanan yazılarında, Fransa cumhurbaşkanının hukuk devleti için devreye girmesi gerektiğini söylüyorlar:
“Fransa yönetimi demokratik kurumların savunulmasında önemli bir role sahip. Cumhurbaşkanı Macron, Varşova ve Krakov'daki görüşmelerinde Fransa'nın Polonya'ya karşı (oy hakkının feshini düzenleyen) 7. maddenin işleme konulmasını desteklemeye devam ettiğini açıkça söylemeli. ... Fransa cumhurbaşkanı öncelikle hukuk devleti ilkelerinin ihlalini açıkça mahkum etmeli ki, 30 yıldır elde ettikleri hakların tehlikede olduğunu düşünüp endişelenen Polonya vatandaşları sakinleşebilsin. Mahkemelerini, hakimlerini ve savcılarını savunmak için sokağa çıkan on binlerce insan, Fransa'nın desteğini ve yardımını hak etti.”
Polonya'nın önemi nihayet anlaşıldı
WPolityce.pl Macron'un ziyaretini pişmanlık göstergesi olarak yorumluyor:
“Cumhurbaşkanı Macron geçmişte ülkemizi görmezden gelmekle, Varşova'ya uğramamakla kalmayıp başka ülkeleri de Polonya'yı yalnız bırakmaya zorladı ve Polonya hükümetini protesto etmeye çağırdı. ... Fransa cumhurbaşkanının AB'de, Avrupa'da ve uluslararası siyasette (ve giderek önem kazanan ve kendi aralarında sıkı bir işbirliği olan Vişegrad ülkeleri bağlamında da) Polonya olmadan çok az şey yapılabileceğini kavradığını tahmin edebiliyoruz. ... Daha basit söylemek gerekirse: Polonya'nın edilgen, sessiz ve tapon mallar yutturabileceği gümrüksüz bir ülke olarak kabul edildiği günler geride kaldı.”