Uçakla Almanya'ya tarım işçisi getirmek sorunlu

taz'a göre Almanlar bu yıl da kuşkonmaz yiyebilsin diye yurtdışından binlerce sezonluk tarım işçisi getirmek insan onurunu hiçe saymaktır:

“Bu durum sayısız insanın sağlığını riske atıyor; işçilerin, ama onların yanı sıra, örneğin havaalanlarında çalışanların ve uçuş ekibinin sağlığını da riske atıyor. İçişleri bakanlığının normalde olduğu gibi yaklaşık 300 bin sezonluk işçinin ülkeye girişini başta yasaklaması sebepsiz değildi. Bu kadar çok insanın virüs yayma olasılığı da çok yüksek sonuçta. ... Bu boyutlarda bir enfeksiyon riskini savunmak imkansız. Hele de Almanlar bu yıl da ucuza kuşkonmaz yiyebilsinler diye savunmak iyice imkansız. Çünkü kuşkonmaz, kimsenin beslenmesi için şart olmayan lüks bir sebze.”

Hürriyet Daily News, Rumen kuşkonmaz toplayıcılarıyla ilgili tartışmanın küresel bir tarım krizinin habercisi olduğunu öne sürüyor:

“Şunu bilmek lazım: Dünyanın her yerinde çoğu tarım ürünü için, ama özellikle de robotlar tarafından toplanmayanlar, yani elle toplananlar için 'misafir' sezonluk işçilere ihtiyaç var. Uygulamada, iyi organize edilmiş tesislere ve iyi çalışma koşullarına sahip gönüllü sezonluk göçten, özellikle Güney İtalya'da portakal veya domates toplayan yasadışı Afrikalı mültecileri zorla çalıştırmaya uzanan bir yelpaze var karşımızda. ... Alman makamları bu yıl kuşkonmaz toplayıcılarının gelmesine olur verdi. Her şey yolunda! Gerçekten mi? Onların kuşkonmaz sevgileri sistemin çarpıklığını gösterdi bize. Yemek yemek zorunda olduğumuz sürece, tarım sistemimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız.”

Haber portalı Ziare'ye göre, Almanya'ya giden uçakların havalanmaması gerekirdi diye söylenmek aptallık:

“İnsanları durduramazsınız, en azından olağanüstü halden daha uzun süre durduramazsınız. Şimdi gitmeseler, önümüzdeki ay ya da daha sonra gidecekler. Yasalardan daha etkili bir şey, mesela geleceğe yönelik bir perspektif olmadığı sürece böyle sürecek bu durum. ... Bükreş'te caddelerde trafik artmaya başladı bile, yollar yeniden tıkanıyor. İnsanlar enfekte olma korkusuna alıştı. Yoksulluk ve ekonomik çöküş korkusu şu anda daha akut ve daha yoğun. Kaloşvar'dan kalkan ve kalkacak uçakları dolduran işte bu korku.”

Moise Guran, kendisine ait moise.ro blog'unda, Romanya'nın insanları tarıma teşvik etmesi gerektiğini yazıyor:

“Romanya'daki kaç kişi Kaloşvar'dan, Iasi'den uçakla Almanya'ya gitti? İki bin mi? Beş bin mi? Şu sıralar, yani tarımsal çalışmanın zirve yapması gereken dönemde yüz binlerce insanımız hala kırsal alanda, bilhassa da köylerde yaşıyor. Tarlada çalışmak yasak değil. İthalatın kısıtlanması nedeniyle gıda talebi her zamankinden daha yüksek ve artmaya devam ediyor. Gelin bu insanları ülkemizde tutalım! Hala geç kalmış sayılmayız! Yurttaşlarımızın kalması, evlerinin hemen yanı başında bir işlerinin olması ve Batı'ya kapağı atmak için [havalimanlarındaki izdihamda] ölüm tehlikesi geçirmemeleri için tüm gerekli koşullara sahibiz.”

Macar Magyar Hang gazetesi de Korona krizini tarım sektöründe tümüyle yeni bir yaklaşım için bir fırsat olarak görenlerden:

“Şimdi işsiz kalmış bir garsonlar ordusu tarlalara ve seralara doğru göç etse, buralar da yakında Fransa'ya benzeyecektir. Fransa'da çiftçiler, hasattan anlamayan giyim mağazası satıcılarının çilek tarlalarına gelmelerini istemiyor. Üstelik çiftçiler bu işgücüne sadece karantina süresince değil, uzun vadeli olarak ihtiyaç duyuyor. İşte Koronavirüsün değişimi başlatacağı nokta da bu. Genellikle GDO'lu gıdaların yetiştirildiği, büyük ölçekli sınai tarımdan çıkıp küçük üreticinin ürünlerinin öncelendiği bir dönüşümü başlatmanın tam zamanı. Üstelik böyle bir durumda ne ürünlerin ne de tarlada çalışan insanların mevsimine göre dünyanın öbür ucuna taşınması da gerekmeyecektir.”