Batı Balkanlarda bundan sonra ne olacak?
AB dışişleri bakanları, Batı Balkan ülkelerinin kalkınmasıyla ilgili olarak pazartesi günü biraraya geldi. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için görüşmelere başlanmasını önerdi. Borrell ayrıca AB'ye vizesiz seyahat ve Bulgaristan'ın Kuzey Makedonya'yla katılım müzakerelerine koyduğu vetonun kaldırılmasının önemli olduğunu vurguladı.
AB'nin bir planı yok
Bu buluşmada bir kez daha Avrupa Birliği'nin bölgeyle ilgili herhangi bir planı olmadığı anlaşılmış oldu, diyor Jutarnji list:
“Olan biten sonuçsuz bir tartışmadan ibaretti. Herkes kafasına estiği gibi konuştu. Herkes ortaya bir fikir attı ya da masaya, non-paper tabir edilen ve son zamanlarda giderek daha sık karşımıza çıkan gayriresmi yazılı belgeler koydu. Ama buluşmadan herhangi bir sonuç çıkmadı. Bakanların bazıları, bundan sonraki toplantılarda sonuca varılacağını, AB'nin bölgeyle ilgili görüşünü resmi olarak o zaman yazılı hale getireceğini ileri sürmekle yetindi. Onlara göre bu toplantı üye ülkelerin görüşlerini toplamak için yapılan 'geniş bir müzakerenin başlangıcıydı' ve bundan sonra yapılacak bir buluşmada karara ilişkin mutabakat olup olmadığına bakılacaktı. ... Ancak buluşma, AB'nin bölgeye bağlılığından çok, buranın sorunlarını çözmekteki başarısızlığını gösterdi.”
Bölgede barış sağlanmalı
Večernji list'e göre Hırvatistan'ın konuya ilgisi olduğu su götürmez:
“Batı Balkanlar bölgesindeki iki ülkeyle sınırı olması nedeniyle Hırvatistan, söz konusu bölgede her açıdan barışın sağlanmasıyla yakından ilgili. Hırvatistan buranın bir istikrarsızlık odağı olmasındansa işlemesini önemsiyor. Bunu sağlamanın en iyi yolu da bölgenin Avrupa süreçlerine dahi edilmesi. Hedef sadece AB üyeliği değil, bu süreçlerden geçen toplumun da dönüşümünü sağlamak. Yani kurumların inşası, hukuk devleti ilkesinin kabulü, başkalarıyla işbirliği. Bunun alternatifi ise tezatlar üzerine kurulu bir engelleme olacaktır: Bölge istikrarsız olduğu için AB'ye almayacağız ama bu durumu değiştirmek için de bir şey yapmıyoruz.”