Göç: Lukaşenka'nın hesaplarına nasıl cevap vermeli?
AB'nin Belarus ile arasındaki sınırda gerginlik sürüyor. Polonya, sınırına duvar inşa etmek isterken Litvanya da göçmenlerin çoğunu geri çeviriyor. İlgili ülkelerin medyasında da, otoriter Lukaşenka'nın yürüttüğü 'hibrit savaş' nedeniyle sınırlarında bekleyen insanlara en doğru şekilde nasıl davranılacağı konusundaki tartışma bitmiş değil.
Kendimizi savunma zamanı
Köşe yazarı Vidas Rachlevičius Delfi’deki yazısında, sınırların korunması söz konusu olduğunda insan hakları konusundaki kaygıların devlete karşıtı olduğunu ileri sürüyor:
“Brüksel’e bel bağlamak naif bir düştü, çünkü oradan gelen mesajlar, herkesin kendi başının çaresine bakması gerektiğini söylüyor. Bu nedenle kendi meselelerini çözme ve kendi başına sorunlarına çözüm bulma zamanı. Litvanya'ya karşı hibrit bir savaşın yürütüldüğü aşikar. ... Bana soracak olursanız bu gibi koşullar altında akademisyenlerin ve insan hakları savunucularının konuşmaları hiçbir işe yaramıyor. Örneğin manipülatif bir dille Litvanya'nın uluslararası konvansiyonlara aykırı davrandığı ileri sürülen, Seima [Litvanya Parlamentosu] Ombudsman Ofisi insan hakları dairesinin hazırladığı rapor bir propaganda, daha doğrusu devlet düşmanı bir faaliyettir.”
Önyargı yerine ikamet perspektifi
Lrt, Litvanya'nın ivedilikle bir entegrasyon tartışması yapması gerektiğini söylüyor:
“Göç krizi bitmedi, buraya gelen göçmenler de yok olmayacak. Ama ortama sessizlik hakim, hiç kimse kimi siyasetçilerin radikal fikirlerine karşı çıkmıyor. Bu siyasetçiler Avrupa değerlerine aykırı görüşler yayıyor, genellemeler yapıp bütün göçmenlerin cani, terörist ve dolandırıcı olduğunu söylüyorlar. Böylece göçmen konusu da Litvanya toplumun en büyük sorunu haline geliyor. ... Oysa herkes kaçmak istemiyor, bazıları da sadece yaşamak ve çalışmak istiyor. ... Bugüne kadar karşılaştıkları şey sadece nefret. ... Siyasetçilerimiz korku içinde. Sebebiyse toplumumuzun dar kafalılığı.”
Geri itme haberleri Polonya için utanç kaynağı
Gazeta Wyborcza'nın genel yayın yönetmeni Dominik Uhlig, insani bir sınır rejimi çağrısında bulunuyor:
“Sınırın Polonya tarafında dayak yediklerini ve Belarus’a geri dönmeleri için zorlandıklarını söyleyen göçmenlere dair raporları okuduğumda, bunu Polonya üniforması adına bir utanç olarak algılıyorum. Lukaşenka geri dönenlere ne yapacak sizce? Bu insanları Minsk’e alacak, hepsinin cebine birer uçak bileti koyacak ve tekrar Irak’a mı gönderecek? Diktatörün bu insanlara birer mal muamelesi yapacağından hiç şüphem yok. Polonya sınır korumanın kararlılığı da bu durumu değiştirmeyecektir.”