Meloni'nin seçim kampanyasındaki alevli logo tartışma yarattı
Yeşil, beyaz ve kırmızı renklerde bir alev, İtalya’daki seçim kampanyasına damgasını vurmuş durumda: Post-faşist Fratelli d’Italia partisi, seçim logosu olarak tüm eleştirilere rağmen diktatör Mussolini’nin mezarındaki ebedi ateşi temsil ettiği söylenen sembolü kullanmakta ısrarcı. Parti lideri Meloni, Yahudi karşıtlığı ve demokrasinin faşizmle bastırılması fikriyle arasına mesafe koysa da yorumcular kendisine şüpheyle yaklaşmaya devam ediyor.
Bir tek lafa gelince ılımlı
Süddeutsche Zeitung’un Roma muhabiri Oliver Meiler, Meloni’nin güya artık arınmış olduğuna inanmıyor:
“Kendisinin Fratelli d’Italia partisi bir tek lafa gelince ılımlı. Gerçekte ise örneğin göçmenlere karşı bir deniz ablukası getirilmesini istiyorlar. Faşizme tövbe etmeleri harika bir zamanlamayla seçimlere denk geldi. Bu yüzden, verdikleri mesaj fırsatçılık kokuyor. Şimdi bir de partisinin sembolünü takdim etti ve bakın neymiş: eski sembol. Yani siyah şerit üzerindeki üç renkli alevde ısrarcı. Ateş, Benito Mussolini’nin ruhunu temsil ediyor. ... Belli ki Meloni, seçmenleri arasındaki nostalji yanlılarını gücendirip kaçırmak istememiş. ... Alevli sembolleriyle gurur duyduğunu söylediğinde ise en güzel teskin edici sözleri bile yok olup gidiyor.”
Geçmişle hesaplaşmak onun için önemsiz
La Repubblica için Meloni'nin mesafe koyması kesinlikle yeterli değil:
“Her politikacının vazifesi olan hesap verme eyleminin gecikmesi ve küçümsenmesi, ancak tarihiyle hesaplaşma yükümlülüğüne direnen bir ülkenin demokrasisindeki karmaşayla açıklanabilir. ... Meloni son ana değin sessiz kaldı. Belki de Rusya'ya karşı Ukrayna'yı desteklemek de dahil olmak üzere, açık Atlantik yanlısı duruşunun faşizm meselesini arka plana atabileceğini ve büyük bir Batı demokrasisine başbakan seçilebilecek genç bir siyasetçi olmasının, kültürel geçmişini ve siyasi kariyerini netleştirme gerekliliğini azaltabileceğini düşünüyordu.”
Pragmatizmi galip gelecek
Polityka, İtalya’da radikal bir dönüşüm yaşanmasını beklemiyor:
“Meloni, antisemitik tutumuna ve İtalyan faşizminin mirasına karşı bariz mahcup duruşuna rağmen hayli pragmatik. Ülkenin asli sorunlarının ekonomiyle ilgili olduğunu biliyor: enflasyon, yaklaşmakta olan enerji krizi, gıda fiyatlarını etkileyen ve hükümeti çiftçilere milyonlarca tutarında tazminat ödemek zorunda bırakan kuraklık. AB fonları olmasa, ideolojik eğilimleri ne yönde olursa olsun burada kurulacak bütün hükümetler çökecektir. Meloni bunu oldukça iyi anlamış görünüyor.”
Yatıştırma stratejisi devreye alındı
Válasz Online, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'ın, AB'ye karşı bir müttefik olarak Meloni'ye pek güvenemeyeceğini yazıyor:
“Sağ partiler, müşterek hükümet programları kapsamında [bir yıl öncesinin aksine] Avrupa'nın entegrasyonuna ve Rus işgaline karşı savaşan Ukrayna'nın desteklenmesine bağlılar. ... Örneğin Macaristan'ın yeniden yapılanma fonundan hak ettiği, ancak henüz alamadığı paraların ülkeye transfer edilmesi konusunda Roma'nın Berlin ve Paris'i karşısına alıp almayacağı oldukça belirsiz. Tutum değişikliğinin nedeni, Meloni ve müttefiklerinin, iktidarı devralma ihtimalleri nedeniyle gergin olan yatırımcılara ve Avrupalı ortaklara güven vermek istemeleri.”