NATO'nun şefi savunma harcamalarının artırılmasını istedi

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupa’nın güvenliğinin güvenceye alınması için üye ülkelere savunma harcamalarını büyük ölçüde artırmaları çağrısında bulundu. Askeri ittifakın şefi, Brüksel’de yaptığı konuşmada caydırıcılığın uzun vadede devamı için GSYH’nin yüzde ikisinin yetmeyeceğini belirtti. Yorumcular Rutte’nin taleplerini mercek altına alıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Eesti Päevaleht (EE) /

Trump'ı net vaatlerle ikna etmeli

Eesti Päevaleht şu sonuca varıyor:

“Rutte’nin sözleri seçmeni etkiler mi, bilinmez. ... Seçim tahminlerine bakılırsa, popülist bir tavırla daha fazla güvenlikten başka her şeyi vadedenlerin Avrupa ülkelerinde iktidara gelme riski yüksek gözüküyor. Fakat savunmamızı güçlendirmeye kararlı olduğumuza ikna edilmesi gereken tek kişi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin değil. Donald Trump da NATO’yu öylesine hor görüyor ki, onu ittifakta tutmak için kulağına hoş gelecek rakamlar telaffuz etmek gerekiyor. ... Örneğin hepimizin GSYH’nin yüzde üçünü savunmaya harcamayı taahhüt etmesi gibi.”

De Volkskrant (NL) /

Savunma kabiliyeti kazanmak için fedakârlık şart

De Volkskrant, farklı bir politikaya ihtiyaç olduğunun altını çiziyor:

“Duvarın 1989'da yıkılmasının ardından, siyaset daha çok bireysel gelişim ve özel tüketim odaklı hale geldi ve bu da kolektif fedakârlık talep etmeyi zorlaştırdı. ... Yükselişe geçen popülist partiler ise bu eğilimi daha da güçlendirdiler. Seçmenlerini fedakârlık yapmak bir yana, hiçbir şeyi değiştirmek zorunda olmadıklarına inandırdılar. ... Ancak, günümüzde dünyada artan saldırganlık farklı bir politika anlayışını zorunlu kılıyor. Fedakârlık isteyen, ancak maliyetleri adil bir şekilde paylaştıran bir politika. Daha güçlü bir savunma artık kaçınılmaz, zira bireysel özgürlük ancak kolektif dirençle korunabilir.”

De Standaard (BE) /

Yüce bir hedef gerek

De Standaard etkileyici bir vizyonun eksikliğinden yakınıyor:

“Askeri retorik kabartılırken, aslında bomboş laflar ediliyor. Rutte’nin savaşa hazırlanan bir komutan edasıyla konuşması gerekiyorsa, bir şeyler eksik demektir. Mesela birlikte savunmamız gereken etkileyici bir fikir, bizi birleştiren ahlaki değerler, ideallerimiz ve kültürümüz. Yapılacak fedakârlıklara perspektif kazandıracak daha yüce bir hedef. ... Churchill olmanıza gerek yok, Meloni, Orbán, Macron ve Scholz’un da arkasında duracağı samimi sözler etseniz yeter.”