Kıbrıs meselesinde bir ilerleme mi var?
BM Genel Sekreteri António Guterres, Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmelerde yıllar sonra ilk kez umut verici gelişmeler kaydedildiğini duyurdu. Bu hafta düzenlenen konferansta, iki taraf da müşterek girişimler üzerinde anlaşmaya vardı. Bu doğrultuda iki kesimi ayıran sınır hattında yeni kontrol noktaları açılacak, mayınlar temizlenecek, bir gençlik komitesi kurulacak ve birlikte çevre projeleri hayata geçirilecek. Görüşmelere temmuz ayında devam edilmesi planlanıyor.
Adım adım güven oluşturmalı
Cyprus Mail ihtiyatlı bir iyimserliğe sahip:
“Tarafların, temmuz sonunda yeniden bir araya gelmeden önce belirli güven artırıcı önlemler üzerinde çalışmayı kabul etmesiyle yeni, ancak temkinli bir süreç başlamış oldu. ... Bu sürecin, her iki tarafın da daha önce belirlediği kırmızı çizgileri aşmasını gerektirmeyecek şekilde ilerlemesi, ihtiyatlı bir yaklaşım şeklinde değerlendirilebilir. ... Sekiz yıllık sessizliğin ardından varılan bu aşama, mevcut koşullar altında en olumlu sonuç sayılabilir. ... Şimdi, tarafların dört yeni kontrol noktası açma, tampon bölgede bir güneş enerjisi istasyonu kurma ve iklim değişikliği konusunda ortak adımlar atma konusundaki taahhütlerini yerine getirip getirmeyeceklerini bekleyip göreceğiz. Bu adımlar gerçekleşirse, Cenevre buluşması başarılı oldu diyebiliriz.”
Bir şans vermeli
Cyprus Times, türlü resmi girişimleri olumlu sinyaller olarak değerlendiriyor:
“BM Genel Sekreteri’nin bir özel elçi ya da temsilci ataması gerçekten de durgun suyu karıştıracak ve kaçınılmaz olarak [Kıbrıslı Türklerin temsilcisi] Tatar’ın girmek istemediği konuları tartışmaya açacaktır. Costa ve Von der Leyen’in ortak mektubu da basit bir gelişme değil. Yalnız ya da izole olmadığımızı ve Türkiye’nin tutumunu değiştirebilecek ‘silahlarımızın’ tükenmediğini gösteriyor. Küçük gözüküyor da olsa başarıya ulaşıp ulaşmayacağı netleşmeden daha yeni başlayan bir girişimi baltalamamamız gerek.”
Ortak bir çerçeve bulunmadan devam etmesi zor
Tarihçi Andreas Orphanidis, Phileleftheros’ta hayal kırıklığını paylaşıyor:
“Genel Sekreter António Guterres, 2017’den beri yakalanmış en büyük ivmeden söz etse de konferanstan çıkan sonuçlar makul bir çözüm sunmuyor. Aksine, durgunluğu ve iki taraf arasındaki büyük farklılıkları teyit ediyor. Konferansta beliren en büyük sorun, Kıbrıs sorununun çözümü için net bir siyasi çerçeve üzerinde anlaşmaya varılamamış olması. Kıbrıs Rum tarafı iki bölge ve iki toplumlu federasyondan yana olmayı sürdürürken, Ankara destekli Kıbrıs Türkleri iki devletli çözümde ısrarcı.”