Güvenlik Konseyi Suriye konsensüsü istiyor
BM Güvenlik Konseyi, Suriyeli hükümet birlikleri tarafından yapıldığı ileri sürülen zehirli gaz saldırısının incelenmesini talep eden bir kararı oylamaya sunacak. Rusya'nın engellemesi nedeniyle geçtiğimiz hafta ilgili bir tasarı üzerinde mutabakat sağlanamamıştı. Yorumcular, Batı'nın Moskova'ya nasıl bir tavır göstermesi gerektiği konusunda farklı görüşlere sahip.
Putin artık Esad'tan vazgeçmeli
The Times gazetesi, Batı, Şam diktatörünün devrilmesi konusunda Rusya devlet başkanına her zamankinden daha çok baskı yapmalı, diyor:
“Putin ancak Esad'ın yerine Suriye halkının da kabul edeceği çok partili inandırıcı bir sistemin kurulmasına katkı sunması halinde, G7 Zirvesi'ne katılma fırsatı bulabilir. ... Önümüzdeki haftaların ana hedefi, Esad'ın yaptıklarından sorumlu olacağını Rusya'ya anlatmak olmalı. 2013 yılında Suriye'deki kimyasal silahları toplayıp imha etmeyi teklif ederek, Esad'ı Batı'nın füze saldırılarından kurtaran Putin'di. O zaman Rusya ya kandırıldı, ya da silah depolarının gizlenmesinde onun da payı vardı. ... Rusya devlet başkanı şunu anlamalı artık: Esad'a alternatif aramak çok acil halledilmesi gereken bir mesele. Putin'in anladığı tek şey varsa, o da kendi çıkarıdır.”
Rejimin devrilmesi gerçekçi değil
Devlet radyosu Český rozhlas için İtalya'daki G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi'nin ardından ABD'nin Rusya'yla ipleri germe politikası izlemesini beklemek safça olur:
“Rusya, Esad rejiminin istikrarına ve Suriye'deki kendi askeri varlığına çok yatırım yaptı. Bu nedenle bunlardan kesinlikle vazgeçmeyecek ve Suriye siyasetini değiştirmeyecektir. ABD de Rusya'yla birebir gerginlik yaşamak istemez. Ama Washington yine de geçilmesine göz yummayacağı bir sınır çekecektir. Ve Ruslara şunu da ima edecektir: Esad'ın elinde kimyasal silah olmadığını garanti ettiniz ve bu görevde başarılı olamadınız. ABD, Esad'ın gitmesinde direnebilir tabii. Ama Rusya razı olmadan bu mümkün olmayacaktır.”
Avrupa tarafsız kalmalı
Avrupa sağı solu belli olmayan ABD başkanını unutmayıp, ABD'nin arkasında Rusya'ya tavır almaktan kaçınmalı, diyor Corriere del Ticino:
“Trump'ın -başlangıçta biraz flört ettikten sonra- uluslararası sahnedeki diğer güçlü adamla, yani Vladimir Putin'le gerginlik siyasi gütmesi, felaket içinde ayrı bir felaket gibi. Rusya devlet başkanı hiç şüphesiz Trump'ın sahip olmadığı olumlu özelliklere sahip. Ama öte yandan çok önemli bir eksiği de var ki, o da otoriter, hatta belki totaliter bir iktidar ve güç olması ... Kimileri bu koşullar altında demir perde yıkılmadan öncesi gibi Avrupa'nın Amerika'nın yanında yer alması gerektiğini düşünüyor. Dayanağı olmayan bir karşılaştırma bu. Putin otoriter, evet, ama bizi tehdit emiyor. Ve Trump'ın şu anda kaba hatlarıyla dizayn ettiği Amerika asla Reagan'ın Amerikası değil. Avrupa'nın yapması gereken, her iki tarafa da aynı sağlıklı ve sağlam kuşkuyla yaklaşması.”