Putin neden Kneissl'ın düğününde boy gösterdi?
Rusya Devlet Başkanı Putin, Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl'ın düğününe katılıp burada bir buçuk saat kadar kaldı. Putin'in düğüne davet edilmesi gerek Avusturya'da gerekse yurtdışında, siyaset ve medya dünyası tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Ancak Putin'in düğüne katılmasını öven yazılar da var.
Putin nasıl iş yapılacağını gösteriyor
Ria Novosti'ye göre Rusya'nın Dünya Kupası'nda başlattığı göz boyama harekatı, Putin'in [Avusturya'nın eyaleti] Steiermark'taki düğün ziyaretiyle devam ettiriliyor:
“Cepheleşmenin her gün arttığı, ilişkilerin koptuğu, bitmez kavgaların ve skandalların yaşandığı bir dünyada Moskova (ve bizzat Putin) dünyanın güçlülerine her şeyin başka türlü de yapılabileceğini gösteriyor. Dünyada sevinç, iyilik ve dostluk olduğunu ve bütün karşıtlıkların yapıcı ve soğukkanlı görüşmelerle çözülebileceğini kanıtlıyor. Tüm dünyayı saran en kaba ve en kirli gerginliğin fonunda Rusya, en üst düzeyde doğru ve insani bir davranış örneği veriyor. Bunun adı, misafirperverlik ve başkalarının mutluluğu karşısında duyulan samimiyet ve memnuniyet.”
Savaşların efendisi partilerin gözdesi oluyor
Eesti Päevaleht, Putin'in dans gösterisine öfkeli:
“Evet, dünya sonunda Rusya devlet başkanının düğün palyaçoluğu yaptığını, gelinle dans ettiğini ve ortamı neşelendirdiğini gördü (evet dostlar hem de savaş zamanlarında!). Napolyon zamanlarından beri Rus imparatorlarının yaptığı gibi ateşli Kazakların eşliğinde Avrupa'ya geliyor. Uzunca bir süredir melez bir propaganda savaşı olarak adlandırılan oyunda, hiç beklenmedik bir satranç hamlesi.”
Kneissl'ın istifasını istemek abartılı olur
Die Presse gazetesi, Kneissl'ın neşe içinde Putin'le dans etmesi yakışıksız bir tavır olmakla beraber istifa nedeni değil, diyor:
“Kneissl teamüllere uymayan düğün diplomasisiyle, AB Dönem Başkanlığı başladığı bir dönemde Avusturya'yı en azından simgesel düzeyde Rusya yanlısı cepheye itiyor. Kremlin partisiyle dostluk anlaşması imzalamış FPÖ de zaten bu cephede. Kneissl, Putin'i düğününe davet etmeden önce sükunet içinde birkaç dakika düşünseydi keşke. ... Bu nedenle Yeşiller Partisi'nin AB temsilcilerinden birinin istifa çağrısı çok gülünç. Sonuçta bakan Putin'e Avustuya'nın, Rusya Federasyonu tarafından 23. eyalet olarak ilhak edilmesini önermedi. Düğününde kızarmış tavuk eşliğinde bir bardak şarap içmeye davet etti sadece. Tabii ki hata bu ve Ukrayna sorunundaki köprü misyonuna zarar veriyor, ama teorik olarak bakıldığında, bir taraftan da diplomatik fırsatlar sağlıyor.”
Aşırı sağ cenaha destek
newsru.com'dan Vitali Portnikov, Putin'in Avusturya dışişleri bakanının düğününe gitmesini, ilişkileri tazelediği için değil, Avrupa'daki aşırı sağa destek olduğu gerekçesiyle eleştiriyor:
“Putin'in ziyareti eski bir geleneğin devamıdır. Bu geleneğin adı, demokrasi ve özgür dünyanın değerlerine karşı duyulan nefret. İntikam alma ve imparatorluğunu genişletme arzusu, Kremlin'i çılgınca davranışlar sergilemeye itiyor ve Rusya'yı bu cephenin koruyucusu rolüne sokuyor. 1930'lu yılların sonunda bu görevi Naziler, savaşın ardındansa Sovyet istihbarat örgütünün özel kamplarında yetiştirilen aşırı sol teröristler üstlenmişti. ... 'Kalburüstü davetlinin' Avusturya seyahati, Putin'in gönlünü Avrupalı aşırı sağcı siyasetçilere kaptırdığının göstergesi. Oysa atalarımız tam da bunların ideolojik yoldaşlarıyla savaşmıştı.”
Düğün siyasi mahcubiyete dönüşecek
Kurier gazetesi, Avusturya Dışişleri Bakanı Kneissl'ın, Rusya devlet başkanını düğününe davet etmesinin nedenlerini araştırıyor:
“Bu yaşanan, en iyi ihtimalle henüz koltuğunu dolduramayan genç bir siyasetçinin kendini gösterme çabası olabilir. En kötü ihtimaldeyse FPÖ'nün takdir ettiği, otoriter bir yönetim kurmuş Putin'e, olası tüm kötü sonuçları da göze alarak kur yapma çabası. Rusya ile Ukrayna arasında 'köprü olma' iddiasındaki bir devlet, şu anda utanacak bir pozisyonda ve eski gizli ajan Putin, şov yapmaya hazırlanıyor.”
Karanlık bir geleneği sürdürmek
Dennik N, Avusturya her zaman diğer ülkelerden daha çok düşman Rusya'yla işbirliği yapmıştır, diyor:
“İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana Avusturya Moskova'yla iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. Başlarda işgal altında olduğundan zaten başka şansı yoktu. Avusturya bugüne değin hem tarafsızlığını hem de Doğu'daki diktatör rejimlerle işbirliğini, ekonomik çıkarları için kullandı. Nitekim bu yüzden diplomasinin kalbine, bir finans ve casusluk merkezine dönüştü. Aşırı sağcı FPÖ'nün adayı olan dışişleri bakanının Putin'i düğününe davet etmesi, Avusturya'nın politikalarında bir değişikliğe değil, karanlık geleneklerinin devam ettiğine işaret ediyor.”