(© picture alliance/dpa / Michael Kappeler)

  2025 Almanya seçimleri

  11 yorum

Pazar günü gerçekleşen Federal Meclis seçimlerinin ardından CDU Genel Başkanı Friedrich Merz'in SPD ile görüşmelere başlaması bekleniyor. Zira iki parti birlikte yeni Federal Meclis'te çoğunluğu sağlıyor. Avrupa medyası, bunun Almanya'nın kıtadaki rolü açısından ne anlama gelebileceğini irdeliyor.

Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından parti içindeki bazı kanatları "kesinlikle aşırı sağcı” olarak sınıflandırılan AfD partisi, Federal Meclis seçimlerinden yüzde 20,8 oy oranı ile en güçlü ikinci parti olarak çıktı. Almanya'nın doğusundaki eyaletlerde de diğer tüm partilerin önünde yer aldı. Avrupa basını bir yandan seçim sonuçlarını değerlendirirken diğer yandan siyasi merkezin zayıflamasının nedenlerini irdeliyor.

Almanya’da erken genel seçimler pazar günü gerçekleştirilecek. Son anketlere göre yüzde 30 ile birinci sırada görünen CDU/CSU’nun ardından yüzde 20 ile sağ popülist AfD, yaklaşık yüzde 15 ile Şansölye’nin partisi SPD ve yüzde 13 ile Yeşiller geliyor. Sol Parti (yüzde 6-8), FDP (yüzde 4-5) ve Sahra Wagenknecht İttifakı BSW (yüzde 4-5) halen meclise girme şanslarını sürdürüyor. Peki Almanya ve Avrupa’yı ne gibi riskler bekliyor?

SPD'nin başbakan adayı Olaf Scholz ve CDU/CSU'nun adayı Friedrich Merz Almanya Federal Meclis seçimlerine iki hafta kala bir televizyon düellosunda buluştu. Sert sözlü saldırıların yaşanmadığı tartışmaya ilgi büyüktü ve televizyon başındakilerin yüzde 40'ından fazlası programı takip etti. Yorumcuların değerlendirmeleri birbirinden oldukça farklı.

Almanya Federal Meclisi, seçim kampanyasının tam ortasında CDU/CSU muhalefet grubunun göç politikasını sıkılaştırmaya yönelik önerilerini oyladı. Sunulan ilk önerge, Anayasayı Koruma Dairesi tarafından aşırı sağcı şüpheli vaka olarak sınıflandırılan AfD'nin de oylarıyla yoğun tartışmalar eşliğinde çoğunluk tarafından kabul edilmişti. Yasada yapılacak somut değişikliklere yönelik bir diğer önerge ise iki gün sonra reddedildi. Avrupa basını, Berlin'deki gelişmeleri kaygıyla takip ediyor.

Alman Federal Meclisi milletvekillerinin çoğunluğu, CDU/CSU grubunun göç politikasının katılaştırılmasına yönelik yasal bağlayıcılığı olmayan tasarısı lehinde oy kullandı. Tasarı, Almanya’ya daimi sınır kontrollerinin getirilmesini öngörüyor. Çoğunluğun, Anayasayı Koruma Dairesi’nin halihazırda şüpheli aşırı sağcı vaka olarak sınıflandırdığı AfD sayesinde sağlanması dolayısıyla oylama tartışmalı geçti. Avrupa basını gelişmeyi değerlendiriyor.

Almanya’da Şansölye Olaf Scholz, Federal Meclis üyelerinin çoğunluğundan güvenoyu alamadı. Pazartesi günkü oylama sonrasında, 23 Şubat’ta yapılacak erken seçim süreci de başlamış oldu. Scholz yine SPD’nin liste başı adayı olacak. Anketler ise muhalefet lideri Friedrich Merz’i (CDU) önde gösteriyor. Avrupa basını Berlin’deki gelişmeleri değerlendiriyor.

SPD, FDP ve Yeşiller'den müteşekkil hükümet koalisyonunun çatırdamasının ardından, Almanya'da vaziyet erken seçime işaret ediyor ve tarih olarak 23 Şubat üzerinde duruluyor. Şansölye Olaf Scholz, güven oylamasına gitmeden önce bir dizi önemli kararı parlamentodan geçirme niyetinde. Avrupa basını Berlin'de olup bitenleri endişeyle izlerken, bazı fırsatlar da görüyor.

FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner’in cuma günü kamuoyuna duyurulan görüş belgesi, Berlin’deki koalisyon içinde hararetli tartışmalara sebep oldu. SPD ve Yeşiller, şirketlere vergi indirimleri getirilmesi ve iklim koruma hedeflerinin ertelenmesi gibi liberal önerileri sert dille eleştirdi. Bunun koalisyon hükümeti için sonun başlangıcı olup olmadığını merak edenler yalnızca yorumcular değil.

CDU lideri Friedrich Merz, 2025'teki genel seçimlerde Hıristiyan Demokratlar ve Bavyeralı Hıristiyan Sosyal Birlik'ten oluşan CDU/CSU koalisyonunun şansölye adayı olacak. "Şansölye meselesi çözüldü. Bu görevi Friedrich Merz üstlenecek," diyen CSU lideri Markus Söder, salı günü yarıştan çekildiğini açıkladı. Yorumcular aday tercihi konusunda çok farklı görüşlere sahip.